ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/736 Esas KARAR NO : 2021/782 DAVA : Sicil kaydının iptali. DAVA TARİHİ : 14/09/2021 KARAR TARİHİ : 16/09/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021 Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: davacı asil dava dilekçesinde özetle; ......... İnş. Turz. Teks. İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin ortağı ve müdürü olduğunu, şirketin diğer ortağı olan ..........'nun vefat etmesi sebebiyle tasfiye işlemlerinin yapılamadığını, şirketin kaydının resen terkin edildiğini, şirketin faaliyette olmadığını beyan ederek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğündeki kaydının silinmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu faaliyeti bulunmayan ......... İnş. Turz. Teks. İç ve Dış Ticaret Limited Şirketindeki kaydının silinmesi talebinden ibarettir....
Sulh Ceza Mahkemesinin 12/05/2009 tarih ve 2009/236 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca Kanun Yararına BOZULMASINA, 2- 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinden, yasal değişiklikler de mahkemesince değerlendirilerek, CMK’nın 309. maddesinin 4–a bendi uyarınca gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: Mahkememizce ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının incelenmesinde; .... sicil numarasına kayıtlı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiği anlaşılmış, ... Esas sayılı dosya sureti getirtilerek incelenmiş, davacı ve ihyası istenen şirket tarafından menfi tespit davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu, mahkemece davacı tarafa davacı şirketin ihyası yönünde dava açması için yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır. MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesine dayalı ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin ihyası talebine yöneliktir. Somut olayda; Münfesih şirketin 5174 sayılı kanuna göre odadan kaydı silinmesi sebebi ile 23/01/2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re'sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davac taraf ve müdürü olduğu ihyası istenen şirketin birlikte .......
Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2006 tarihli ve 2005/718 esas, 2006/235 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün adli sicil kaydının silinmesi talebinde bulunması üzerine, talebinin kabulü ile adli sicil kaydının silinmesine ilişkin İSTANBUL ANADOLU 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2019 tarihli ve 2005/718 esas, 2006/235 sayılı ek kararın aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/03/2020 gün ve 94660652-105-34-20569-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2020 gün ve 2020/43029 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....
Şti.’nin sicil kaydının 18/02/2014 tarihinde TTK geçici 7 maddesine gereğince ticaret sicilinden resen silindiğini, şirket kaydının resen sicilden silinmesi nedeni ile, şirketin malvarlıklarının tasfiye edilemediğini, halen şirketin üzerine kayıtlı ... plaka numaralı araçlar ve farklı bankalarda hesapları bulunduğunu, söz konusu araçların trafik kaydı üzerindeki kısıtlama ve şerhlerin kaldırılarak ve banka hesaplarının kapatılarak malvarlığının tasfiyesi gerekmekte olduğunu, davaya konu olan tüzel kişiliğin ticaret sicilinden resen terkin edilmesi işleminin usulüne uygun olmadığını, davacı şirketin ticaret sicilinden terkinin yapıldığı sırada devam eden bir çok dava ve icra takibi bulunmakta olduğunu belirterek, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı ... Ltd....
maddesi kapsamında kaldığından, Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinde öngörülen sürenin henüz geçmemesi sebebiyle, aynı Kanun'un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arşiv kaydının silinmesi koşulları oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası ve 3682 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, yapılan değişiklikle yasaklanmış hakların geri alınması koşuluyla 15 yıllık sürenin geçmesi halinde arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve istatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlanması karşısında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde...
Mezkur ihbarnamede; 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi uyarınca adli sicil sabıka ve arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, kaldı ki aynı Kanun'un 3. maddesiyle 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesinde yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309....
Sulh Ceza Mahkemesinin 03/05/2006 tarihli ve 2006/148 esas, 2006/254 sayılı kararını müteakip, hükümlünün adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun 12/1-c maddesi gereğince arşiv kaydının silinmesine ilişkin aynı Mahkemenin 15/08/2012 tarihli ve 2012/741 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 04.04.2013 tarih ve 2013/5325-22318 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19.04.2013 tarih ve 2013/131915 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi....
Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanımda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....