WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., tespitten önceki satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ile taşınmazın bir bölümünün adına tescili, olmadığı taktirde bu bölüm üzerine ev yapıp ağaç dikmiş olması nedeniyle ev ve arsa değeri olarak 50.000 TL, ağaç değeri olarak 5610 TL (fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla) tazminatın davalılardan tahsili istemiyle, tapu maliki ... ile taşınmazı kadastro tespitinden önce satın aldığını öne sürdüğü ...’in mirasçılarına karşı dava açmıştır....

    Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Görüldüğü üzere Mera Kanunu ve Kadastro Kanununda benzer amaçlı düzenlemeler ile dava açma süresi ile birlikte görevli mahkeme de belirlenmiştir. ... Valiliği Mera Komisyonu Başkanlığının 14.1.2011 tarih 426 sayılı Kararı ile mera siciline yazılan taşınmazların tescili isteminde adli yargı görevlidir. Bu durumda dava, tapu sicil kaydına yönelik olduğundan tescil isteminin adli yargıda çözülmesi gerekirken idari işlemin iptali olarak değerlendirilip davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcını yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin, kadastro tespitinden önceki nedene dayanarak hak talep etmesi mümkün olmayıp, hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu tartışmasızdır. Somut olayda davacıların, maliki oldukları 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazı 2007 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra, 22.07.2010 tarihinde çapa dayalı olarak satın almış olduklarına ve çapla birlikte kadastrodan önceki sebeple dava açma hakkını da devraldıkları iddia ve ispat edilmediğine göre, kadastroca oluşan tapu kaydının iptaline ve tescile yönelik olarak açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2019/247 ESAS, 2019/776 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 22/a çalışması sonucu ekli renkli krokide 1- 2- 3- 4 harfleri ile gösterilen ve haksız yere hazine arazisi vasfından çıkarılarak nizalı 118 ada 1(950) parsele ve nizalı 101 ada 1699(426) parsele eklenen kısımların tapusunun iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tescilini, bu yerlerin yeniden 118 ada 2(425) parsel sayılı hazine taşınmazına eklenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.10.2011 gün ve 1247/557 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilamda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, kadastro tespitinin kesinleştiği 20.04.1970 tarihinden dava tarihi olan 14.12.2010 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçtiğine, bu nedenle kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanılarak açılan davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile taşınmazın tapu kaydı oluştuğundan tespitten sonra tapulu taşınmazın zilyetlik ile iktisabı mümkün olmadığına göre davacılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA...

          Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların mülkiyetinin de aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle...

            Kural olarak, davacının kadastro mahkemesinde açılan davaya katılma konusunda istekte bulunması gerekirken, tespitten sonra genel mahkemede açılan bu dava ile istekte bulunmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D bendinde; “Kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanılarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların” da kadastro mahkemesinde bakılacağı açıklanmıştır. Bu durum karşısında davacının açmış olduğu eldeki bu davanın kadastro mahkemesinde bulunan davaya katılma isteği niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. fıkrası uyarınca gerçek hak sahiplerini ancak kadastro mahkemesi belirler. Şu halde saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında 111 ada 232 sayılı parsel hakkında ......

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1639 KARAR NO : 2023/410 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2018/519 ESAS 2021/260 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün İstinaf yoluyla incelenmesi davacı T3 tarafından istenilmekle 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/91 KARAR NO : 2021/689 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İNEGÖL SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/1608 ESAS 2020/299 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : DAVA DİLEKÇESİ : Davacı 18/09/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa ili İnegöl ilçesi Hocaköy Mahallesi 124 ada 18 parselde kayıtlı taşınmazın önceki tapu kaydının 2350 m² olduğunu, daha sonra kadastro çalışmaları sırasında ölçüm ve çalışmalar sırasında tapu kaydının 2270 m² olarak tescil edildiğini, tapu kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Dava İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/231 Esas sayısında açılmıştır....

              Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken ve davanın tespitten önceki sebeplere dayalı olarak taşınmazın aynı hakkında açılmış olduğu gözetilmeksizin geçit hakkına dayalı olarak açılmış gibi nitelendirilmek suretiyle yazılı gerekçeyle reddine karar isabetsiz ise de ret kararı sonucu itibariyle doğru olup, hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.02.2016 tarih, 2015/2632 Esas ve 2016/1837 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, gerekçenin yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve onama harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 30.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu