"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, tespitten sonraki satış hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2017/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait ise de daha önce Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığının görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olmakla, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6723 sayılı Kanun'la değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2. maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 18.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan, mahkemece, dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit edildiği, tespitten sonra davalı ... tarafından bedeli mukabilinde satın alındığı, davalının tespitten önceki tarihte zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğunu bir vatandaş olarak bilmesinin mümkün bulunmadığı, bu nedenle davalının iyi niyetli olarak taşınmazı iktisap ettiği gerekçe gösterilmek suretiyle karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, tespit tarihinden önce zilyetlikle kazanım koşullarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı, taşınmazın tamamında ya da bir bölümünde tespit tarihinde zilyetlikle kazanım koşulları davacı taraf lehine mevcut ise bu durumda taşınmazı tespitten sonra satın alan davalı ...'un iyi niyetli olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, bu hususta mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları alınmaksızın karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2015 tarihli ve 2013/652 Esas, 2015/1858 Karar sayılı kararıyla; 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21/2 nci maddesi uyarınca tahsis kararlarında belirtilen haklara, tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği, somut olayda ise dava konusu taşınmazların mera olarak tahsis edildiği 20.07.2007 tarihinden, davanın açıldığı 12.11.2013 tarihine kadar beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2015 tarihli ve 2013/652 Esas, 2015/1858 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 14....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın güncelleme çalışmalarına değil, kadastrodan önceki sebebe dayalı olup, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına ve eldeki davada zilyetliğin önceki şerh sahibinden satın alma veya başka bir yolla devralındığı iddia ve ispat edilemediğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, 08.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından eldeki davanın, dava konusu taşınmazda davacı taraf lehine kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu ve tespitten önceki nedene dayalı olarak açıldığı ve tespit tarihi olan 1995 yılından davanın açıldığı 11.11.2013 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Öncelikle, tapu iptali ve yol olarak terkin istemini incelediğimizde; Dava konusu taşınmazların, davacıların kullanımında olduğu, kadastro tespitinden önce davalı taşınmazı kapsamında kalan bir kısım yerin patika yol olarak kullanıldığı, taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edilmiştir. Böylesine tapu iptali ve yol olarak terkin istemli davalarda, taşınmazların önceki kullanım durumları önem taşır. Bunun için taşınmaz başında yapılacak keşifte kadastro tespitine esas kayıtların uygulanması, varsa komşu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının getirtilmesi, dava konusu yerin kayıtlarda ne şekilde gösterildiğinin saptanması, eldeki davada olduğu gibi senetsizden tescil edilen vergi kaydı da bulunmayan yerlerde tarafların tespitten önceki zilyetlik durumlarının saptanması, kadimlik iddiası var ise, bunun yöreyi iyi bilen, yansız bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile belirlenmesi gerekir....
Kadastastro Mahkemesi'nin 1992/4-1995/4 Esas, Karar sayısı ile 06.12.1995 tarihinde verilen kararın Tapu Sicil Müdürlüğü'nce kısmen infaz edilmediği iddiasına dayalı ve dolayısıyla tespitten sonraki hukuki nedene dayalı; yolsuz tescile dayanılarak hükmün infazını sağlamak için açılan tapu iptali ve tescil davası olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait ise de daha önce aynı Daire tarafından, Dairemize görevsizlik kararı verilerek gönderildiği anlaşıldığından dosyanın, görevli daireye gönderilmesi için Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 üncü ve 371 inci maddeleri. 2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
KARAR Dava, mera olarak tescilli taşınmaza kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....