İnceleme konusu karar, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan tespit talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemizin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnceleme konusu karar, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan tespit talebine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz incelemesi Dairemizin görev alanına girmediği görülmekle, inceleme yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının YARGITAY HUKUK İŞ BÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "1- Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 100 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan hak sahibi Hatice Yeşildağ a bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 255.626,41 TL, hak sahibi Berkay Yeşildağ a bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 43.550,55 TL,hak sahibi Kardelen Yeşildağ a bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 43.063,93 TL ve yapılan cenaze masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 531,00 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,990,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan cenaze masraflardan kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verilmiştir. " karar verilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılamada davaya konu kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında Sosyal Güvenlik Kurumu ile yazışma yapılmış Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen 15.12.2016 tarihli yazıda; davacının kaza nedeniyle aldığı raporlar ve yapılan ödemeler belirtilmiştir. Söz konusu yazıdan; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya istirahatli bulunduğu 12.07.2016 tarihi ile 05.09.2016 tarihi arasındaki dönem için 1.894,05 TL, 06.09.2016 tarihi ile 05.10.2016 tarihi arasındaki dönem için 1.098,00 TL, 06.10.2016 tarihi ile 06.11.2016 arasındaki dönem için 1.171,20 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilince sunulan 14.09.2018 tarihli dilekçe ile de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalının trafik sigortalısı sürücüye davaya konu kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ödemelerinin tahsiline ilişkin 13.572,15 TL tutarında muhtıra düzenlenerek gönderildiği belirtilmiş olup söz konusu muhtırayı dilekçesi ekinde sunduğu görülmüştür....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat ile bakım ve tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklandığı ve İş Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Kaldı ki davaya konu sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu esası göz önüne alan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa) “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında “sosyal güvenlik hakkını” düzenlemiş ve 60. madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi vatandaşlara bu konuda anayasal bir hak tanınırken, Devlete de, onların bu haktan yararlanmasını sağlayacak şartları hazırlama görevi yüklenmiştir. Bu anayasal görevin yerine getirilmesi için getirilen yasal düzenlemeler ve kurulan kurumların görevleri de bu bilinçle değerlendirilmelidir....
Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun uygulanmasına ilişkindir. Adı geçen Kanunun 101. maddesinde Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Bu durumda, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın İstanbul 19. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre; rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri yahut ifa amacı taşımayan ödemeler tazminattan indirilememekte, ifa amacı taşıyan ödemeler bulunması halinde davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan bu neviden ödemelerin güncellenmiş karşılığının hesaplanan tazminattan düşülmesi gerekmekte, rücu edilebilir Sosyal Güvenlik ödemeleri bulunması halinde ise sadece ödemeler toplamının hesaplanan zarar tutarından mahsup edilmesi gerekmektedir....
Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre; rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri yahut ifa amacı taşımayan ödemeler tazminattan indirilememekte, ifa amacı taşıyan ödemeler bulunması halinde davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan bu neviden ödemelerin güncellenmiş karşılığının hesaplanan tazminattan düşülmesi gerekmekte, rücu edilebilir Sosyal Güvenlik ödemeleri bulunması halinde ise sadece ödemeler toplamının hesaplanan zarar tutarından mahsup edilmesi gerekmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/129 E., 2021/120 K., DAVA KONUSU : (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, 05/08/1990- 31/10/2019 tarihleri arasında Almanya'da sigortalılığının mevcut olduğunu, bu tarihten önce Türkiye'de çalışmasının bulunduğunu, 27/04/2020 tarihli dilekçe ile yurtdışı çalışmalarını borçlanarak emekli olma şartlarını yerine getirdiğinden dolayı Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne emeklilik başvurusunda bulunulduğunu, Atakum Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 01/06/2020 tarihli cevabi yazısında, hizmet süresine karşılık borçlanma tutarının bildirilmediği ve kanun değiştiğinden bahisle talebinin kabul edilmediğini, 3201 sayılı kanunun 7186 sayılı kanununu 11. Maddesi ile değişik hükmü uyarınca, yurtdışı borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı kanunun 4. Maddesinin 1....