H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı ve Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun istinaf başvurusunun esastan reddine, 2- Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu harçtan muaf olduğundan istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, 4- Davacı ve Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, İlişkin, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 25.05.2022 tarihinde oy birliği ile tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu olanaklı olarak karar verildi....
Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca düzenlenen raporlar arasında beliren çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Üst Kurulu tarafından giderilip kesin olarak karara bağlanması da zorunludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/02/2010 gün ve 2010/21- 60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06/10/2010 gün ve 2010/10- 390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamında da aynı yaklaşım ve görüşler benimsenmiştir....
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ Dosya kapsamı incelendiğinde, 01.03.2013 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı alan davacının, 01.01.2013-26.05.2017 tarihleri arasında davalılar işyerinde çalıştığının tespiti ile sigorta primine esas kazancın tespiti istemli açtığı işbu davada, mahkemece, 01.01.2013-26.05.2017 tarihleri arasında kısa vadeli sigorta kolları kapsamında asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince, sonuç olarak“…kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin primler yönünden geçmişe dönük tespit isteminde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yer aldığı dava türünde, 5510 sayılı Yasa'nın 86. (506 sayılı Yasanın 79.) maddesi uyarınca sigortalılık süresinin tespiti davası açılmasının, çalışana sosyal güvenlik hukuku kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma süresi yönünden hukuki yarar sağlamasının mümkün olmadığı (Yargıtay...
a giriş bildirgesi ile 29.03.2004 tarihinden itibaren ... sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, her ne kadar davacı talep sonucunda muhtar olarak çalıştığının tespitini istemiş ise de, dilekçesinin içeriğinden davacının bu dava ile ... sigortalısı olduğunun tespitini amaçladığı açıktır. Mahkemece sosyal güvenlik hukuku bakımından sonuç doğurmayacak şekilde bir tespit kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Yapılacak iş, davalı Kurumdan davacının muhtarlıkta geçen sürelerde ... sigortalısı olarak kabul edilip edilmediğini sormak, kabul ediliyorsa davanın konusu kalıp kalmadığını değerlendirmek, kabul edilmediği takdirde işin esasına girerek inceleme yapmak, sosyal güvenlik hukuku bakımından sonuç doğuracak şekilde karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
a giriş bildirgesi ile 29.03.2004 tarihinden itibaren ... sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, her ne kadar davacı talep sonucunda muhtar olarak çalıştığının tespitini istemiş ise de, dilekçesinin içeriğinden davacının bu dava ile ... sigortalısı olduğunun tespitini amaçladığı açıktır. Mahkemece sosyal güvenlik hukuku bakımından sonuç doğurmayacak şekilde bir tespit kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Yapılacak iş, davalı Kurumdan davacının muhtarlıkta geçen sürelerde ... sigortalısı olarak kabul edilip edilmediğini sormak, kabul ediliyorsa davanın konusu kalıp kalmadığını değerlendirmek, kabul edilmediği takdirde işin esasına girerek inceleme yapmak, sosyal güvenlik hukuku bakımından sonuç doğuracak şekilde karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Kesin mehile ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz olmalı, yapılacak işlerin neler olduğu tek tek gösterilmeli, ara karar gereğinin yerine getirilmesi için davacı tarafından yatırılması gereken masraf tutarının ayrıntılı olarak saptanması ve paranın nereye yatırılacağı ile bunun için verilen sürenin kesin süre olduğunun özellikle yazılması gerekir. Mahkemenin, 02.10.2007 tarihli yazısı, posta masrafları ile tebliğ giderlerinin yazılmaması ve mehilin kesin olduğunun belirtilmemiş olması nedeniyle, kesin mehil ihtarı usulsüz olduğu gibi; asıl olarak, sosyal güvenlik hakkı, kaynağını Anayasanın 60. maddesinden alan temel nitelikte bir hak olup, bu sebeple sosyal güvenlik hukuku kamu hukuku disiplini içinde yer alan idare hukukunun bir dalıdır ve hakimin bakmakta olduğu davanın çözümü için gerekli bütün delillere kendiliğinden başvurması gerekir....
O halde devlet sigortalıların sosyal güvenlik haklarını korumak için önlemler almak zorundadır. 7. Sosyal güvenliğin finansmanı genel olarak dünyada işçi, işveren ve devletten tahsil edilen prim veya katkı payları ile sağlanmaktadır. Sosyal güvenlikte prim, işçi ve işverenden tahsil edilen ve genelde hak edilen ücretin belli bir oranı üzerinde alınan bir finansman kaynağıdır. Sosyal sigorta primi, kanunun kendilerine karşı güvence sağladığı sosyal risklerden birinin gerçekleşmesi halinde yapılacak sigorta yardımları ile kurum giderlerinin karşılığı olarak kanuna göre belirlenen oranlar üzerinden sigortalının kazancından bir meblağ üzerinden alınan parayı ifade eder. 5510 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesi uyarınca prim gelirleri iki alanda kullanılmalıdır. Bu düzenleme emredici bir kuraldır. Buna göre prim gelirleri; a) Sigorta kollarının gerektirdiği yardım ve ödemeler ile b) Kurumun yönetim giderlerinde kullanılmalıdır(Güzel/Okur/Caniklioğlu. Sosyal Güvenlik Hukuku....
Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup, otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. 5510 sayılı kanun prim alacaklarının tahsilinde 506 sayılı kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirmiştir. Kamusal niteliği gereği sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği anda hukuksal sonuçlarını doğurur. Öte yandan Medeni Kanunun dürüst davranma başlıklı 2. Maddesinde yer alan ve maddenin düzenleniş amacı olan dürüstlük kuralı da gözönüne alınmalıdır. Madde herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılması hukuk düzeni korumayacağı gibi hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi de birlikte gözetildiğinde 5510 sayılı yasanın 8....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
. 3.Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60....