Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım ... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir....

    Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davacının ... Kurumu’na kendisinde mevcut hastalığın meslek hastalığı olduğu, meslek hastalığından kaynaklanan sürekli göremezlik oranının tespiti ve meslek hastalığından kaynaklı sürekli göremezlik geliri bağlanması konusunda bir başvurusunun bulunup bulunmadığının, davacının sürekli göremezlik oranı konusunda Kurum Sağlık Kurulu ve YSK tarafından bir tespit yapılıp yapılmadığının, davacıya bu hastalık nedeniyle geçici göremezlik ödeneği ödenip ödenmediği, meslek hastalığı sürekli göremezlik geliri bağlanıp bağlanmadığının, bağlanmışsa bu gelirin ilk peşin sermaye değerinin ......

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2021 NUMARASI : 2021/2 2021/208 DAVA KONUSU : Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

        Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler. Somut olayda, 1.9.2003 tarihinde kuruma intikal eden bağkur giriş bildirgesine istinaden vergi kaydına dayalı olarak 4.10.2000 tarihinde bağkur tescilinin başlatıldığı anlaşılmaktadır....

          İş Mahkemesi Dava, Tarım-Bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dairemiz bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında, kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir....

              Anılan maddeye göre kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli göremezlik gelirine hak kazanacağı, kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

                Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....

                Hukuk Dairesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih, 2020/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen bölümüne göre; kazası ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın aidiyet sebebiyle YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE 14/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu