EKSİK İNCELEMEMESLEK HASTALIĞI 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 109 ] "İçtihat Metni" Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetin doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının meslek hastalığı sonucu oluşan sürekli işgöremezlik oranında %12,1 artış nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, Sağlık Bakanlığı Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin 28.03.2006 gün ve 416 sayılı raporuna göre dava kabul edilmişse de eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir....
A.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62. (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51.) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilmesi gerekmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil şirkette çalışması sırasında meslek hastalığının tespit edilmemiş olması ve işten ayrıldıktan yaklaşık 10 yıl sonra meslek hastalığı tespitinin yapıldığı dikkate alınarak müvekkil iş yerinden kaynaklı bir meslek hastalığı tespitinin olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin HMK uygun olmadığını, davacının tespit edildiğini iddia ettiği meslek hastalığı ile ilgili olarak müvekkili şirkete daha önce bir tespit yapıldığına ilişkin bildirim gelmediğini, bu nedenle tespit edildiği iddia edilen sakatlık oranına ve tespite itiraz ettiklerini, davacının müvekkil şirketteki ilk çalışmasının başladığı tarihte sağlık durumu ile ilgili birden çok araştırma yapıldığını, 24.05.2006 tarihli işe giriş periyodik muayene formuna göre davacının kendi beyanına göre herhangi bir sağlık sorunun olmadığı tespit edildiğini, ancak odyometre sonuçlarına göre işyeri hekimi "sol kulakta kayıp" şeklinde tespit yapıldığını...
Mahkemece yapılacak iş, davalıda bulunan akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirecek nitelikte olup olmadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığını resmi sağlık kurulu raporuyla tespit etmek, delilleri hep birlikte değerlendirip sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin haranın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2)Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüştür....
AKIL HASTALIĞI NEDENİYLE BOŞANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 165 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava akıl hastalığına dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca, eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Toplanan delillerle, davalının akıl hastalığının davacı eş için müşterek hayatı çekilmez hale getirdiği kanıtlanmamıştır. Davacının davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2020 NUMARASI : 2018/543 Esas - 2020/920 Karar DAVA KONUSU : TESPİT (İŞ KAZASI VEYA MESLEK HASTALIĞI) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalılar arasında devam eden Düzce 1....
Bu kapsamda, 5510 sayılı Yasa'nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir." düzenlemesi üzerinde durma gereği de bulunmaktadır. "Kanunların geriye yürümesi veya yürümemesi konusunda mevzuatımızda genel bir hüküm yoktur. Ancak, toplum barışının temel dayanağı olan hukuka ve özellikle kanunlara karşı güveni sağlamak ve hatta, kanun koyucunun keyfi hareketlerine engel olmak için, öğretide kanunların geriye yürümemesi esası kabul edilmiştir....
Oysa mahkemece hükme esas alınan 17.10.2005 tarihli hesap raporunda tazminat hesabı sigorta müfettişi tarafın dan iş kazası tahkikatı sırasında işverence tek yanlı olarak tanzim edilen işyeri kayıtları üzerinden tesbit edilen asgari ücret esas alınmak suretiyle , pasif dönem zararı ise asgari ücret yerine davacıya SSK'ca bağlanacak en düşük emekli aylığı esas alınmak suretiyle yapılmıştır. Hal böyle olunca hükme dayanak alınan hesaplama raporunun yukarıda açıklanan ilkeleri içermediği görülmektedir. Yapılacak iş; Maden Mühendisleri Odası veya ilgili meslek odasından emsal işçi ücretini sormak suretiyle gerçek ücreti belirledikten sonra tazminat miktarını saptamaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
AKIL HASTALIĞI VEYA AKIL ZAYIFLIĞIİZİN 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 405 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 462 ] "İçtihat Metni" Nitelikli cinsel saldırı suçundan sanıklar S... A... ve S... Ç...’ın yapılan yargılanmaları sonunda; atılı suçtan mahkümiyetlerine dair, Ankara 6....