Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 güNlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiği ve yapılan müfettiş tahkikatı ile iş kazası sayıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı tarafından sigortalının sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile ilgili bir işlem yapılmamıştır. Mahkemece T.C....
XVII No.2 (2020). s: 665 vd., Aydın, Ufuk (2017), Yargıtay'ın İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi Semineri 2015-İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık, s. 557- 868). 6. Maddi hukukta iş kazası ve meslek hastalığı kavramının iki boyutu ele alınmaktadır: İlk olarak ikili ilişkinin tarafları arasında meselenin iş hukuku ve iş sözleşmesi boyutudur. İkinci olarak ise denetleme ve gözetleme yükümlülüğü çerçevesinde sosyal güvenlik hukuku bakımından konu ele alınmaktadır. Türk hukukunda TBK, İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere pek çok hukuki düzenlemede işçinin, işveren tarafından korunması ve gözetilmesine ilişkin hükümler kabul edilmiştir. İş Sağlığı ve İş Güvenliği hükümlerinin de doğrudan uygulanan kurallar olduğu unutulmamalıdır. 7....
Daha önce bozma kararına karşı yazılan karşı oy gerekçesinde ayrıntılı yazılan hukuki gerekçeler ve sosyal güvenlik hukuku ile ilgili kuralların doğrudan uygulanan kurallar ve kamu düzeni ile ilgili olması karşısında, ikili sözleşme olmayan ülkeye kayıt dışı götürülen işçi açısından 5510 sayılı kanunun 5/g ve 21. maddeleri uyarınca iş kazasının kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle çoğunluğun onama kararına katılınmamıştır....
Mahkemece; dava konusu uyuşmazlığın, 5510 Sayılı Kanun’un 101. maddesi gereğince İş Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesi ile İş Mahkemesi sıfatı ile çözümlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur....
Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’nin 03.10.2006 tarihinde düzenlenen ve davacının özür durumuna göre % 64 çalışma gücü kaybı oranına uğradığına ilişkin raporu esas alınarak davacı sigortalıya manevi tazminat takdir edilmiştir Maluliyet oranının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir. Yapılacak iş, davacıya maluliyet oranının tespiti ile ilgili Kuruma başvuruda bulunması ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek Kurumca oranın belirlenmesi ve gelirin bağlanması halinde buna göre karar vermek Kurumca oranın %(0) olarak belirlenmesi ve davacının bu orana itiraz etmesi halinde giderek Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren aleyhine maluliyet oranının tesbiti davası açması için önel vermek, tespit davası bu dava için bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar vermektir....
Hükmü ile 01.01.2013 tarihinden itibaren bazı iş mahkemelerinin sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkları çözmek için görevlendirilmiş olması da davaların ayrılmasının nedeni olamaz. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkeme kararının isabetli olduğu ve işin esası hakkında inceleme yapılması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayız. ...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2018/111E - 2019/400K DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin kızı T3 0 sicil sayılı işyerinin olduğunu, kızının master yapmak için Rusya'ya gittiğini, 30/03/2017 tarihinde müvekkil Korkuteli ilçesinde yazlığında iken telefonla polis tarafından arandığını, ısrarla kızı T3 ile görüşmeleri gerektiğini belirttiklerini bunun üzerine müvekkilinin kızının işyeri olan adrese polislerle görüşmek için geldiğini, polislerin işyerinde tuttukları tutanakta müvekkilini orada çalışan gibi gösterdiklerini ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilin herhangi bir iş akdi ile çalışmasının olmadığını, kızının dükkanına polislerin ısrarı için gittiğini, polisler tarafından...
Öte yandan, “Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlığını taşıyan; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 134’üncü maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 101’inci maddesinde de, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. İş mahkemeleri, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözmek üzere, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununa dayanılarak kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : (TESPİT) SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU İLE İLGİLİTESPİT DAVALARI Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararı, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesinde yer alan yeni oluşan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 Sayılı kararına göre 10. Hukuk Dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sosyal güvenlik mevzuatına göre açılan rücu davalarını, Sosyal Güvenlik Mevzuatı kapsamında kurum aleyhine açılan alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar ile özel kanunlarda başka hüküm bulunmadığı takdirde, 5510, 506, 5434, 1479, 2925, 2926, 2108, 2829, 2147, 3201, 6183 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklar nedeniyle İş Mahkemeleri tarafından verilen hüküm ve kararları incelemekle görevlidir....