Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davalı tarafından müvekkili şirkete ikame edilen menfi tespit davası olduğunu ve bu dava dosyası ile huzurdaki davanın birleştirilmesini, davalı aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline ilişkin faturanın son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, ödenmeyen fatura bedeline faiz ilave edilerek.... İcra Dairesi ... Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin itirazın iptali davasıdır....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/631 esaslı itirazın iptali davasında verilen kararara karşı istinaf ve temyiz başvurularının reddedilerek kararın onandığı, davacı dava sebebini kredi sözleşmesinde imza dışındaki yazıların kendisine ait olmaması olarak açıklamış ve bu durumu itirazın iptali yargılaması sırasında öğrendiğini iddia etmiş, menfi tespit davasına konu sözleşmenin dayandığı icra takibine itirazın iptali davası görülmüş olmakla aynı alacak için borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı, genel hükümlere göre yürütülen itirazın iptali davasında menfi tespit davasında ileri süreceği hususları ileri sürmesi mümkün olduğu, davacının itirazın iptali davasında ileri sürülmesi mümkün olan bir sebebe dayanarak menfi tespit davası açmasının usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Menfi tespit davası gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı bir dava olarak adlandırılmaktadır. Takip hukuku bakımından itirazın hukuki sonuçları İcra ve İflas Kanunu'nun 66/1 maddesinde belirtilmiş olup, anılan madde hükmüne göre süresinde borca itiraz edilmesi ile takip işlemleri kendiliğinden durur. İtirazın hükümden düşürülmesi için alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel hükümler dairesinde itirazın iptali davası açılması veya altı ay içinde İcra ve İflas Kanunu'nun 68. maddesinde belirtilen belgelere dayalı olarak icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenilmelidir. İtirazın iptali süresini geçiren alacaklının genel hükümler dairesinde alacak davası açması da mümkündür....
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının münhasıran taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu tespit ettirmekte hukuki yararının bulunmadığı, itirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlunun takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebildiği, menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabildiği, savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebildiği, davacının kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000.- TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır....
Bozma sonrası birleşen itirazın iptali davasında davacı ... EDAŞ; kaçak elektrik tahakkukundan dolayı davalı ... hakkında takip başlatıldığını ancak davalı tarafça haksız olarak takibe itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairece verilen 19/03/2018 tarihli ve 2017/12690 E. 2018/2602 K. sayılı kararla; bozma kararı sonrası birleştirilen itirazın iptali davası açısından bilirkişi raporu alınmadan hüküm kurulduğu, ayrıca hem menfi tespit hem de itirazın iptali davası açısından kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının çelişki yarattığı ve bu çelişkinin giderilmesi ve davacının ceza dosyasına sunduğu 2.239TL’lik makbuzun da bilirkişilerin hazırlayacağı raporda dikkate alınması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur....
Mahkemece, muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı Tek- Art Turizm A.Ş tarafından yasada belirtilen sürede yerine getirilmediği, cihazın ayıplı olarak teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takibin 18.506.166.300 TL üzerinden yıllık % 57 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte devamına, davalının itirazın iptali davası açılmadan önce 11.12.2003 tarihinde yaptığı 13.264.901.300 TL' lik ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına, itirazın iptali davasına konu olan 5.241.265.000 TL'nin % 40' ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ( birleşen davanın davalısı) vekilince temyiz edilmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkâr tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,---- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
Bununla birlikte ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında alacaklının itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuğa başvurmasının dava şartı olup olmadığı konusunda da öğretide çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Prof. Dr....