"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yurtiçi sigortalılık kaydı bulunmayan davacının, borçlanma istemini reddeden Kurum işleminin iptali, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabileceğinin tespiti ile Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabulü istemine ilişkindir. Mahkeme, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile davacının 01/01/2005-31/07/2006 tarihleri arasındaki davalı şirketteki hizmetlerinin iptaline yönelik Kurum işleminin iptali talebinin reddine, davalı kurumun, davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ve davacıdan 10.447,97 TL nin tahsiline dair işleminin iptaline ve 2008 yılı Nisan ayından itibaren kesilen aylıkların ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsiline karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti ve kesilen aylıkların yeniden bağlanması talebine ilişkindir. Davacının10/11/1999 tarihinde eşinden boşandığı, boşandıktan sonra babasından dolayı ölüm aylığı almak için Kuruma müracaat ettiği ve Kurumca davacıya ölüm aylığı bağlandığı, Kurum kontrol memurlarının yaptığı inceleme sonucunda düzenlenen raporda; “davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı tespit edildiğinden, davacı hakkında 5510 sayılı Kanunun 56/2. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğinin” belirtildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının ihtilaflı dönem boşandığı eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesi ve borç çıkarılmasına ilişkin Kurum işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır....
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Şti.” iş yerlerine ait davalı kurumca herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, belirtilen iş yerlerinde davacı adına herhangi bir somut tespit bulunup bulunmadığı ve bu tespitler sonucu davacının sigortalı statüsünde ne gibi değişiklikler yapıldığı sorulmalı, davacının kurum denetmenine verdiği imzalı beyanı ve kurum işlemi birlikte dikkate alınarak aradaki çelişkiler giderilmeli, elde edilecek deliller çerçevesinde gerektiğinde resen de araştırma yapılarak, davacının fiili çalışma olgusu ve davaya konu kurum işleminin gerçekliği hiçbir kuşku ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli ve oluşacak kanaate göre karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"Dava, yaşlılık aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile Kuruma icra baskısı altında ödenen 86.550 TL'den şimdilik 38.000 TL'nin yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulü ile, 31.12.2003 tarihine kadar aylıkların kesilmesi işleminin yerinde olduğu belirtilerek, 01.01.2004 tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptaline; 01.01.2004 tarihinden 25.01.2008 tarihine dek davacının hakettiğidilen aylıklardan, Kurumca kesilen 33.074,26 TL ana para ve 7.852,87 TL işlemiş faizin davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 29.08.2012 tarih ve 2630 sayılı rapor ile Kurum işlemlerinin iptalini istemiştir. Mahkemece, bu denetim raporuna istinaden uygulanan idari para cezalarının ... 1. İdare Mahkemesince iptali kararlarını gerekçe göstermek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; davalı Kurumda 432331.0101.45 işyeri numarasıyla işlem gören davacı işverene ait işyerinde, yapılan fiili denetim sonucu tanzim edilen 29.08.2012 tarihli 2630 sayılı ... Güvenlik ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum işleminde hata bulunduğunu ve düzenlenen rapora istinaden müvekkili şirket hakkında hatalı işlemler yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Davacı dava dilekçesinde Kurum tarafından düzenlenen 20/06/2019 tarihli ve 108560/15/İR/15 sayılı inceleme raporunun tüm sonuçlarıyla iptali şeklinde beyanda bulunmuş ve 27/01/2019 tarihli celsede ise uyuşmazlık Kurum işleminin iptali olarak tanımlanmıştır....
verilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile 6661 sayılı Kanun kapsamında asgari ücret desteğinden faydalanmasına ilişkin işlemin iptali nedeniyle oluşan tutardan borçlu olmadığının tespitine ve ... ve ... için 2016/9-2017/6 dönemine ilişkin ek bildirge vermemesi gerektiğinin, prime esas kazançların tam ve eksiksiz bildirildiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aşamalardaki beyanlarını tekrarla, kurum işleminin protokol ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, protokol şartlarını ortadan kaldırır şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin sözleşme serbestisi ilkesine uygun olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur. Dava, muarazanın giderilmesi ve kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 389. maddesi uyarınca; mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale gelmesi ya da gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olup, somut olayda davalı kurum tarafından tesis edilen cezai işlemin uygulanması halinde davacı açısından telafisi güç ve imkansız zarar doğabileceği açıktır....