Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır....
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan İtirazın İptali) KARAR : Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından, davalı borçlu aleyhine kapatılan Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2017/3532 (Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2020/178326) Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya 31/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu tarafından borca haksız bir şekilde itiraz edildiğini ve takip durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun itirazının haksız ve hukuk aykırı olduğunu belirterek, davalı borçlu tarafından, kapatılan Antalya 11....
Kaldı ki davaya konu sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu esası göz önüne alan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa) “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında “sosyal güvenlik hakkını” düzenlemiş ve 60. madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi vatandaşlara bu konuda anayasal bir hak tanınırken, Devlete de, onların bu haktan yararlanmasını sağlayacak şartları hazırlama görevi yüklenmiştir. Bu anayasal görevin yerine getirilmesi için getirilen yasal düzenlemeler ve kurulan kurumların görevleri de bu bilinçle değerlendirilmelidir....
vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 20.11.2012 tarih ve 2783 sayılı HSYK Birinci Daire Kararı ile 01/01/2013 tarihinden itibaren İstanbul 19, 20, 21 ve 22’nci İş Mahkemelerinin münhasıran Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan dava ve işlere bakmakla görevlendirilmelerine karar verildiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddi kararı verilen iş bu davada, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.10.2006 gün ve 8-597 / 623 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mahalli mahkemelerce doğrudan doğruya verilen aktarma kararının, teknik anlamda bir görevsizlik kararı değil, sadece bir devir kararı olması nedeniyle temyize tabi olmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ......
GEREKÇE : Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. 05/07/2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 39. maddesiyle, 5521 sayılı Kanununun 1. maddesine “Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.” şeklindeki fıkra eklenmiştir. Buna göre, birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukuku ile ilgili davalara bakacak mahkeme HSYK tarafından belirlenebilecektir. Bu durumda, sosyal güvenlikle ilgili davalara o yerdeki tüm iş mahkemelerinin değil sadece belirlenen iş mahkemelerinin bakması gerekmektedir....
Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır....
Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır. Primin hukuki niteliği üzerinde öğretide farklı görüşler bulunmaktadır....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın işçi ile işveren arasında görülen sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dosya içinde Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun; 09/02/2018 tarihli ve 2018/1 Sayılı Kararı ve 21.02.2018 tarihinde 30339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay 10. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden aynı Kanunun, 6723 sayılı Kanunun 21.maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesi içeriğinden, davacının işçisi olduğu SGK’ndan TİS 22. maddeye dayalı olarak alacak talebinde bulunduğunun açık olmasına rağmen, mahkemece TİS’ten kaynaklanan alacağın gerekçesi de açıklanmadan “Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklandığı” şeklinde yerinde olmayan saptamayla dava dosyasının davalarına bakmakla yetkilendirilen iş mahkemelerinden birine gönderilmesine karar verilmesi hatalı ise de, gönderme kararının işbölümüne yönelik olup temyizi kabil olmadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/4. maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....