"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, 10.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verilen kararın temyizine ilişkin olup, 30.1.1995 gün ve 1995-15 sayılı protokol gereğince, 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 10.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134....
Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır. Primin hukuki niteliği üzerinde öğretide farklı görüşler bulunmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sosyal güvenlik hukuku ile ilgili tespit davaları İLK DERECE MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 30/01/2019 gün ve 2019/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, işçilik alacağına ilişkin olup, belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının 23/07/2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/2. maddesi gereğince Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 09.10.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
Sosyal Güvenlik Hukuku ise dünya ile entegre olmuş bir tarafı devlet, diğer tarafı ise, onun sunum kaynaklarından yararlanacak olan sigortalı ve haksahibi, bireydir. Bu haliyle de, bir taraf idare olduğunda da mutlak Kamu Hukuku akla gelmelidir. Özel Hukuk ile Kamu Hukukunun kuralları ise, her zaman eşdeğer nitelik ve nicelikte tutulamaz. Miras Hukukundaki “mirasçı” kavramı ile Sosyal Güvenlik Hukukundaki “hak sahibi” kavramları birbirleri ile örtüşemez. Yaşlılık aylıklarının kazanılmasında (ölüm, malûl,dul-yetim aylığı) hak sahipliğinden bahsolunmakta iken, mirasçı terimi hiçbir zaman yasada yer almaz. 506 sayılı ve benzeri sosyal güvenlik yasaları ile yürürlükteki 5510 sayılı Yasa maddelerinde de, daima hak sahibi terimi vardır. Mirasçı terimine yer verilmemiştir. Bunun diğer bir anlamı Miras Hukukunun unsuru olan "mirasçılık" sıfatı sosyal güvenlik hukukunda yer bulmamakta, daha dar anlamdaki “hak sahipliği” terimine yer verilmektedir. Ölü sigortalının ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/610 Esas KARAR NO : 2022/890 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 28/09/2021 KARAR TARİHİ : 21/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ----- hasım göstererek ----- esas sayılı dosyası ile sosyal güvenlik hukuku ile ilgili hizmet tespit davası açtığını, ancak------ ticaret sicilden resen terkin edildiğini yargılama esnasında öğrendiklerini, söz konusu davada taraf teşkilinin sağlanması açısından taraflarına süre verildiğini, bu nedenle davalarının kabulü ile dava dışı ------ ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak devam eden uyuşmazlıklar ile tanımlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural " derhal yürürlüğe girme" niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda yasaların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Ne var ki, sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup, otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarının doğurur....
Ancak devam eden uyuşmazlıklar ile tanımlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural " derhal yürürlüğe girme" niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda yasaların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Ne var ki, sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup, otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarının doğurur....
Ancak devam eden uyuşmazlıklar ile tanımlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural " derhal yürürlüğe girme" niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda yasaların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Ne var ki, sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup, otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarının doğurur....
oy birliği ile karar verildi....