Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 5. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Hizmet tespiti, prime esas kazancın tespiti ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı, bir sosyal güvenlik hakkıdır....

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1-Davanın Reddine, 2-Alınması gerekli 179,90-TL karar harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 131,86-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 48,04-TL harcın davacıdan alınarak Hazine' ye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalılar ... Özel Güvenlik...Şti., ... Güvenlik Sistemleri ...Şti., ... Özel Güvenlik ...Şti ve ... ve Özel Güv......

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2019 NUMARASI : 2016/439 E., 2019/141 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Vedat'ın işçileri olduğunu ve 21.04.2008 tarihinde kendi kusuru ile iş kazasına sebebiyet verdiğini, kurum tarafından davalı Vedat'ın %36,20 malul olduğu belirtilerek Ankara 4. İş mahkemesinin 2012/766 esas sayılı dosyası ile haklarında alacak davası açıldığını, Vedat'ın sürekli iş görmezlik oranının doğru olmadığını, itiraz ettiklerini belirterek, davalı T3 Adli tıp kurumuna sevk edilerek maluliyet oranının tespitini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, süre, husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir. Davalı T3 davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "davanın reddine " karar verilmiştir....

      ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aralarındaki tespit davası hakkında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2009 gün ve 260/96 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R 1-Davacının 01.05.2003-15.06.2007 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılığının iptal edilip edilmediğinin Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulup verilecek cevabın ve 2-Davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı ile ilgili ... sicil no ile işlem gören sicil dosyasının Sosyal Güvenlik Kurumundan istenilerek dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir....

          Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle sosyal güvenlik hukukunun, kamu hukuku mu, yoksa özel hukuk alanına mı girdiği ve primin hukuki niteliğinin ne olduğu hususlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik hukuku çerçevesinde oluşturulan sigortalılık ilişkisi bir kamu hukuku ilişkisidir. Bu ilişki yasa gereği kendiliğinden meydana gelir. Sigortalı olma yükümü sigortalının iradesinden bağımsızdır. Yasanın emredici kuralı doğrultusunda ortaya çıkar. Sigortalı olma hak ve yükümlülüğünden kaçınılmaz. İşverenin sigortalıları bildirmek, primleri ödemek gibi kaçınamayacağı yükümlülükleri vardır. Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur....

            Bu ilke, özel hukuk sözleşmelerinde olduğu gibi sosyal güvenlik sözleşmeleri bakımından da geçerlidir.(Yargıtay Kararları Dergisi, Cilt 28, Sayı 5, Mayıs 2002, s. 685-686.) Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ile Federal ... Cumhuriyeti arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında, Türkiye’de sigorta başlangıcına esas olan ... Rant Sigortasına giriş tarihinin, 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılması ile mümkündür....

              Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 4. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır....

                Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....

                  İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 04..12.2018 NUMARASI : 2017/499 2018/408 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şaban Er'in Bağ-kurlu ve sigortalı olarak çalıştığını ve bu hizmet sürelerini birleştirdiğini, buna ilişkin belge ve kayıtların Akdeniz Sosyal Güvenlik Merkezinde bulunduğunu, daha sonra müvekkilinin yurt dışında çalışmaya başladığını ve iş faaliyetini Hollanda'da devam ettirdiğini, müvekkilinin hizmet süreleri 6000 iş gününe yaklaşmakta olup bununla ilgili borçlanma primlerini de ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna ödediğini, davacı emekliliğine müracaat ettiğini, Mersin Akdeniz Sgk müvekkilinden yurt dışında çalıştığı yerden bazı belgeler talebinde bulunduğunu, ancak müvekkilinin bu belgeleri hazırlayıp kuruma göndermesi için yurt dışında çalıştığı kurumlardan istenen belgeyi alması durumunda davacı çalıştığı yurt dışındaki ülkedeki kurumlardan bahse konu...

                  UYAP Entegrasyonu