Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

    İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

      Burada işten ayrılma kavramının, gerek iş hukuku gerekse sosyal güvenlik hukuku açısından irdelenmesi gerekmektedir. Bir işçi sosyal güvenlik hukukuna göre işten çıktığında veya işverence çıkartıldığında, işverence, SGK Başkanlığına ilgili yönetmelikte belirtilen sürede işten çıkış bildirgesi verilmesi gerekmektedir. Bu tarih, ücret ve prim bordrosunda da gösterilip, tam sigorta kollarına tabi prim ödemesine son verilir. Ancak aynı işçinin, takip eden günde işe başlatılıp, “yeniden işe giriş bildirgesi” düzenlenip kuruma bildirilerek işe alınmasında hiçbir engel yoktur. Davacı bu yola başvurarak, iş hukuku yönünden işverenle arasındaki iş sözleşmesini kesintiye uğratmadan (iş akdini feshetmeden) ve kıdem tazminatının ödenmesini tehlikeye sokmadan, aynı işyerinde aynı işverenle aynı işini yapmayı sürdürmek istemektedir....

        İş Mahkemesinin 07.12.2021 tarih, 2019/55 Esas, 2021/316 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Feri müdahil kurum vekili davanın reddi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur....

          Madde hükmünü, karşılıklılık esasına dayalı uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış yabancı ülke vatandaşlarına, hiçbir şekilde Türk sosyal güvenlik sisteminin uygulanamayacağı şeklinde değil, bunlara öncelikle ilgili sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, burada hüküm yoksa 5510 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı şeklinde anlamak gerekir.(Prof. Dr. A. Can Tuncay,/ Prof Dr. Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,15. Bası, Beta Yayınevi, sh.243; Prof. Dr. Ali Güzel, Prof. Dr. Ali Rıza Okur / Doç. Dr. Nurşen Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,13....

            İcra Müdürlüğünün 2016/2752 esas sayılı dosyası ile ilamsız olarak icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini, neticeten haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibi sürüncemede bırakmak amacıyla davacının itizarının iptalini ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Adana 2. İş Mahkemesince 12.04.2018 tarih ve 2017/291 Esas 2018/259 Karar sayılı kararı ile; Türk Borçlar Hukuku genel ve özel hükümlerine özellikle de haksız fiil hükümlerine yönelik alacak davası olduğunu, bu nedenle dava konusu işleme dayalı davayı her ne kadar SGK açmış ise de 5510 ve diğer sosyal güvenlik hukuku mevzuatına ilişkin bir uyuşmazlık olmadığından mahkemenin görevsiz olduğu haksız fiile ilişkin alacak ve borçlara ilişkin tespit ve eda davalarına bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....

            ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/414 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları)| KARAR : Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 13/04/2021 tarih, 2019/605 Esas, 2021/414 Karar sayılı kararına karşı Feri Müdahil vekilince istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca yapılan müzakeresi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ....

            İlgili Hukuk 1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun (5510 sayılı Kanun) 56 ncı maddesi. 2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun (506 sayılı Kanun) 68 inci maddesi. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 578 inci maddesi 2. Değerlendirme 1.Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemeler ve kavramlar üzerinde kısaca durmak gerekir. 2. Çağdaş sosyal güvenlik sistemleri belirli sosyo-ekonomik risklerle karşılaşan bireylere güvence sağlamayı amaçlamakta, bu risklerin zararlı etkilerini ortadan kaldırabilmek yönünde sürekli gelişim göstermektedir. Bu durum, sosyal sigortaları biçimlendiren sosyal koruma ve dayanışma ilkesinin bir sonucu ise de korumanın sınırsız olması beklenemez. 3....

              Uygulamada uzun vadeli sigortalı kolları için açılsa da davanın açılacağı sigorta dalları bakımından herhangi bir ayrım yapılmamaktadır (SÖZER, Ali Nazım: Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, 3. Bası, ... 2017 s: 478-479). 6. Yurt dışı işyerinde çalışan işçinin sosyal güvenlik hakkı: 6.1. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. 6.2. Sosyal devlet; bireylere belirli bir sosyal güvenlik hakkı ve asgari gelir düzeyi öngören, sağlık ve refah hizmetlerinden serbestçe yararlanma ve belirli bir yaşa kadar eğitim olanağı sunan, bir takım sosyal riskleri önleyici tedbirler alan devlet anlayışıdır....

                sahip bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu görevlilerince boşanan eşlerin fiilen yaşadıklarının tespit edilmesinin kişinin maddi ve manevi varlığının gelişimini engellendiği” hususları belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu