Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/680 KARAR NO : 2022/1760 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SULUOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2020/279 ESAS - 2021/584 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 01/12/1989 tarihinde davalı T3 yanında sicil numarası 4.4003.14877.03.05 olan iş yerinde işçi olarak iş başı yaptığını, müvekkil çalıştığı dönem boyunca sigortasının yatırıldığını düşünmüştür ancak yıllar sonra emeklilik tarihini öğrenmek istediğinde sigorta başlangıç tarihinin daha sonra olduğunu T3 tarafından sigorta priminin yatırılmadığını, sigortasız çalıştırıldığını öğrendiğini, bu hususa ilişkin tanıkları bulunduğunu, yapılan araştırmalarda müvekkilin işbaşı yapmasından sonrasında 22 Aralık 1989 tarihinde Amasya Sosyal Güvenlik Kurumuna işe giriş bildirgesi vererek 18684761 sigorta sicil numarası...

Çünkü, onlar bir kere tanınmış olmakla alacaklının dış alemle (edim borçlusu ile kendi alacaklıları ile) ilişkisi son bulmamakta aksine yeni başlamakta, sunum koşulları ortadan kalkıncaya kadar mevcudiyetlerini sürdürmektedirler. Dolayısıyla, yaşayan birer varlık olarak haklarında güncellenmeleri (maaş artışları), korunmaları (üçüncü şahıslara karşı) amacıyla yeni düzenlemeler yapılması mümkündür. Önceden doğmuş olmaları yeni düzenlemelerden etkilenmeyecekleri anlamına gelmemektedir (...........: Kanunların Önceye Etki Yasağı Sosyal Sigortalar Hukuku Bakımından Bir Değerlendirme, ... ..., Cilt 8, Ocak 2013, s. 2529). 5. Sigortalı ... İlkesi ve Sosyal Güvenlik Hakkı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunun temel ilkelerinden birisi de, işçi-sigortalı ... ilkesidir. İş hukukunun temel prensipleri arasında yer alan işçinin korunması ilkesinin bir sonucu olan işçi ... ilkesi, sosyal güvenlik hukukunda kendini sigortalı ... şeklinde göstermektedir....

    Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca, rant sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. (Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.2002 gün, 2002/10-21-70 sayılı kararı) Kuşkusuz bu halde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir....

      Buna göre isteğe bağlı sigortalılık süreleri, tescil ile başlamaları ve her ay primleri ödenerek fiili olarak gerçekleşen bir süreci ifade etmeleri nedeniyle itibari değil fiili bir hizmet süresidir. Ayrıca, fiili hizmeti eylemli olarak bedensel güç kullanılarak yapılan bir çalışma olarak algılamak, sosyal güvenlik hukuku ilkelerini dışlayarak “fiili” kelimesinin sadece sözlük karşılığını yoruma esas almak olur ki bu değerlendirme hukuki bir değerlendirme olmadığı gibi, sigortalıları Kanunların tanıdığı haklardan yoksun bırakmak sonucunu doğuran bir yorum tarzını benimsemek sosyal güvenlik hukuku ilkeleriyle de bağdaşmayacaktır....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2020/92- 2022/100 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Bursa 13. İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi İzzettin DOĞAN'ın, davalıya ait iş yerinde 2010 yılı Haziran ayından, 14/07/2010 tarihine kadar çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalıya ait iş yerinde 14/07/2010- 27/09/2010 tarihleri arasında çalışmış olan murisin tüm çalışmalarının SGK'na bildirildiğini, bu tarihler dışında herhangi bir çalışması olmadığını belirtmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2017/540 ESAS, 2020/315 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davalı SGK vekili cevap dilekçesiyle özetle:Müvekkili kurum aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, kurumlarının T.C. Kimlik numaralı sigortalısı T3 29.12.2014 tarihinde ER-UN Erbaa Un San. Tarım Ürün. Taş.İth. İhr. San.Tic.Ltd....

        Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır. (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir. (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

          Bütün bunlar yanında 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.Adalet Komisyonu'nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez....

            Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yer aldığı dava türünde, 5510 sayılı Kanun'un 86 ncı (506 sayılı Kanun'un 79 uncu) maddesi uyarınca sigortalılık süresinin tespiti davası açılmasının, çalışana sosyal güvenlik hukuku kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma süresi yönünden hukuki yarar sağlamasının mümkün olmadığı; sıralanan maddi ve hukuki olgular ile istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili ve fer'i müdahil vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdikleri itirazların yukarıda sıralanan, gerekçeler ışığında yerinde olduğu, ancak bu hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak; HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca belirlenen aykırılık düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve davalı vekili ile fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ... 12....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/128 KARAR NO : 2022/922 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KASTAMONU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2020/189 E., 2020/330 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş kazasının meydana geldiği 30/04/2016 tarihinde davalı T3 yanında kurye olarak çalıştığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik kaybına uğradığını, zararının tanzimi için 2017/30 E....

              UYAP Entegrasyonu