İşçi (sigortalı) işveren ilişkisinde sosyal güvenlik hakkı kapsamında sigortalının ispat hukuku ilkelerine aykırı olarak yazılı delil sınırlandırılmasına tabi tutulması vazgeçilmez ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hak olan sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıracak niteliktedir. Çalışma olgusu hukuki fiil olup, her türlü delille kanıtlanabilir. İnandırıcı, ciddi deliller doğrultusunda ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacının kayden bildirilen günler dışında çalıştığına dair ciddi ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle kararın sonuç itibari ile doğru olduğu anlaşıldığından, kararın bu gerekçe ile onanması gerekir....
E.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı tarafından hizmet tespiti ile işçilik alacaklarına ilişkin dava birlikte açılmış, mahkemece bu iki dava birlikte görülerek sonuçlandırılmıştır. Sigortalılığa ilişkin, “hizmet tespiti” davaları sosyal güvenlik hakkına ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleridir. Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgilidir. Kamu Hukuku içerisinde yer alan bir Hukuk dalında kişi iradesi önemli değildir. Doğrudan yasal statüsü gereği içerisinde bulunduğu durum dikkate alınır. Hakimin doğrudan gerçeği bulma görevi bulunmaktadır....
Dairesinin Değişik 20.11.2012 tarih ve 2783 sayılı kararının B bendinde “Mahkemelerin ellerinde bulunan derdest dava dosyaların niteliklerine (soysal güvenlik/bireysel-toplu iş hukuku) bakılmaksızın kendi mahkemelerinde bakmaya devam edilmesine C bendinde “Yargıtay’dan bozularak gelen dosyalarında niteliklerine bakılmaksızın bozmadan öne karar veren mahkemeye tevzi edilerek bakılmaya devam edilmesi” düzenlemesi yapılmıştır. 5521 sayılı Kanunun 1. maddesinde yapılan değişiklik ile ayrı bir sosyal güvenlik mahkemesi kurulmamış, sadece birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde hangi mahkemelerin sosyal güvenlik, hangi mahkemelerin bireysel iş uyuşmazlıklarından doğan davaları göreceğine yönelik iş bölümü yapılmıştır. Bu iş bölümü gereğince mahkemeler arasındaki ilişki bir iç ilişkisidir. Mahkemeler arasında HMK anlamında bir görev dağılımı yapılmadığından iş mahkemeleri arasındaki göndermeler bir görevsizlik niteliğinde değildir....
:Sosyal Güvenlik Hukuku, B.15, İstanbul 2014, s.417-432). 5510 sayılı Kanun'da iş kazası sayılan hallerden (b) bendi dışında kazanın yapılan işle ilgisini aramamaktadır....
Meslek hastalığının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Öte yandan 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Kanun'un 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Adalet Komisyonunun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri, teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez....
ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/414 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları)| KARAR : Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 13/04/2021 tarih, 2019/605 Esas, 2021/414 Karar sayılı kararına karşı Feri Müdahil vekilince istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca yapılan müzakeresi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ....
Dosya kapsamından, kusur raporu aldırılmadan sonuca gidildiği, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda müterafik kusur tenzilatı yapılmadığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı tespit işlemlerinin devam ettiği, bu işlemlerin sonucu beklenmeden veya araştırılmadan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapordaki %13,30 sürekli iş göremezlik oranına itibar edildiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanıp bağlanmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır. 2-HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Bunun yanında iş kazalarında olay, İş Hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır....
Maddede “geçici görev” kavramı bakımından herhangi bir süre sınırlaması öngörülmediğinden, görevin geçici mi yoksa sürekli mi olduğunun belirlenmesinde her somut olayın özelliği, bu yönde hizmet akdinin sigortalıya yüklediği iş görme ediminin niteliği, iş süresini belirlemeye ilişkin iş hayatının olağan akışı ve Sosyal Güvenlik Hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde; işveren davalı şirket tarafından davacının geçici görevle gönderildiği anlaşılan Suudi Arabistan ile Ülkemiz arasında akdedilmiş sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmadığı gibi Kurumun işverenle topluluk sigortasına ilişkin sözleşme yapmadığı da belirgindir. Şu durumda söz konusu maddeler yöntemince irdeleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2022 NUMARASI : 2021/490 2022/35 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurumlarının istanbul-Süreyya Paşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 30.10.2019 tarih, 16633793 sayılı yazısında; TC kimlik numaralı Mustafa Atasoy adına kurumca karşılanan ve ödenen adli vaka tedavi giderlerinin davalı T4 nin kasıtlı ve kusurlu davranışlarından kaynaklandığının tespit edilmesi üzerine davalıya tebligat yapıldığı ancak dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiğini, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile kurumca ödenen 5.406,94 TL yersiz ödemenin her bir ödemenin yapıldığı tarih itibari ile işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin arşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davaya bakan Iğdır 1....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2022 NUMARASI : 2021/490 2022/35 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesi ile Iğdır 1....