Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava, davacı ile Sosyal Hizmetler Burdur İl Müdürlüğü arasındaki alacak iddiası nedeniyle açılan menfi tespit davası olup; davanın Sosyal Güvenlik Kurumu hasım gösterilerek açılması hatalıdır. Yukarıda açıklandığı üzere, görev hususu kamu düzeniyle ilgili olduğundan, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddine dair 22.07.2013 tarihli ek kararının bozulması ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366. maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 3- Yukarıda açıklandığı şekliyle; dava Sosyal Güvenlik Hukuku'na ilişkin olmayan ve davacı ile Sosyal Hizmetler Burdur İl Müdürlüğü arasındaki alacak iddiası nedeniyle açılan menfi tespit davasına yönelik olduğundan, davaya bakmakla İş Mahkemesi'nin değil; genel mahkemelerin görevli olduğu açıktır....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2021/188 2022/88 DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Dava; davacı kurum tarafından T5 borçları ve para cezası nedeniyle düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü İzmit Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından, Bayramoğlu Gıda Ticaret ve Pazarlama Ltd. Şti.'...

    Kararın temyizi üzerine ise çoğunluk görüşü ile kararın onanmasına karar verilmiştir. 4.Daha önce bozma kararına karşı yazılan karşı oy gerekçesinde ayrıntılı yazılan hukuki gerekçeler ve sosyal güvenlik hukuku ile ilgili kuralların doğrudan uygulanan kurallar ve kamu düzeni ile ilgili olması karşısında, yurt dışı işyerinde çalıştıran, Türk Mevzuatına tabi olan davalıyı hizmet tespitinde davalı göstererek dava açmasında hukuki yararının olduğu, tespiti yapılacak hizmetin, uzun veya kısa vadeli sigorta kapsamında kaldığını davalı kurum tarafından değerlendirilmesi gerektiği, vazgeçilmez ve kamu düzeninden olan sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıracak şekilde, topluluk sözleşmesi kapsamında bildirilmeyen yurt dışında çalışan Türk vatandaşının hizmet tespitini isteyemeyeceğini belirtmenin hukuki olmadığı, kaldı ki mevzuata uymayanın davalı işveren olduğu, kurallara uyulmadan yapılan işlemlerin hukuk düzenince kabul edilmemesi gerektiği açıktır....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2019/182 ESAS - 2020/254 KARAR DAVA KONUSU : Tespit Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas Sosyal Güvenlik il Müdürlüğünün 09/05/2019 tarihli yazısında 1052538 sicil sayılı dosyada işlem gören kalite iyileştirme ve bakım işi ile ilgili olarak 5510 sayılı Kanunun 85.maddesinin ikinci fıkrası ve Sosyal Sigorta işlemleri Yönetmeliğinin 110 ve 112.maddelerine istinaden yapılan araştırma işlemi sonucunda kuruma yeterli işçilik bildiriminde bulunulmadığının belirtildiğini, söz konusu ihale işi ile ilgili olarak 4.005.704,59 TL istihkak bedeline %15,38 asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle hesaplanan 91.076.89- TL fark işçilik miktarı üzerinden tahakkuk eden 31.421,52 sigorta primi ve 3.987,17 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 35.408,69 TL tutarında borç bulunduğunun bildirildiğini, davalı kurumun Fark Prim Borcu konulu yazısına 22/05/2019 tarihli yazı ile...

      Meslek hastalığının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Öte yandan 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Kanun'un 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Adalet Komisyonunun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri, teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1854 KARAR NO : 2022/681 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/1041 ESAS, 2021/208 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ordu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Altınordu Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/12/2019 tarihli ve 19154447 sayılı ödeme emrinin müvekkili T1 ya 12/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde ödeme emrine ilişkin itirazda bulunduklarını, Müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin Kırca Mühendislik İNşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine ait olduğu iddia edilen prim borcuna ilişkin icra takibine konu ödeme emri olduğunu, Müvekkili T1 nın mezkur icra takibine dayanak olan 5510 sayılı Konunun 88.maddesi uyarınca Kırca A.Ş.aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu sıfatı ve dolayısıyla...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yapılan 14.10.2022 tarih ve 54013268 sayılı dilekçesi davaya konu ödeme emrine itiraz ettiği, davacının itirazı üzerine Kurumun E-94275356- 206.99- 54582633 sayılı 24.10.2022 tarihli yazısı ile; davacının ödeme emrine yapmış olduğu itirazın kabul edil edildiği ve ödeme emrinin iptal edildiği, davaya konu ödeme emri iptal edilmesine rağmen davacı tarafça 25.10.2022 tarihinde ödeme emrinin iptali talebi ile işbu dava ikame edilmiş olup; davaya konu ödeme emri dava açılmadan önce iptal edilmiş olduğundan davanın konusuz kaldığını, davaya konu ödeme emri dava açılmadan önce iptal edilmiş olduğundan davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, davaya konu ödeme emri dava açılmadan önce iptal edilmiş olduğundan davanın açılmasına kurum sebebiyet vermemiş olup; kurum aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir....

      Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz özel kuruluşta görev yapan üst düzeydeki yönetici de primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir. 6183 sayılı Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, kamu Kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumuna idari icra takibi yetkisi vermektedir. Tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş Kurum alacaklarının nasıl tahsil edileceğini düzenleyen bir usul kanunudur. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, icra dairesine başvurusuna gerek kalmadan kendisi ödeme emri düzenleyerek takip yapabilme yetkisini haizdir. 2011 yılının 6. ayına ilişkin prim borcunun tahakkuk dönemi dikkate alındığında davacının bu dönemde sorumluluğunun bulunmadığının gözetilmesi gerekir. Eldeki davada, 20/05/2014 tarih ve 7486932 nolu ödeme emri ile dava dışı ......

        Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.” Belirtilen düzenlemeler ışığında uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerekmektedir. Dosya içeriğine göre, davacı ... ile davalı ..., 31.03.2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ayrı ayrı başvuru yapmak suretiyle dava dışı ... Belediyesi işyerlerinde gerekli çoğunluğu sağladıklarının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir. Çalışma ve Sosyal Güvenliği Bakanlığı tarafından ise, 20.06.2014 tarih ve 11062 sayılı olumlu tespit kararı ile Belediye İş Sendikasının ... Belediyesi işyerlerinde gerekli çoğunluğu sağladığı, 20.06.2014 tarih ve 11064 sayılı olumsuz tespit kararı ile de Hizmet İş Sendikasının gerekli çoğunluğu sağlayamadığı tespit edilmiştir....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Sosyal Güvenlik Kurumu İnceleme Raporunda iddia olunan iş kazası olayı ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı için konu ile ilgili 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümleri gereği yapılacak herhangi bir işlem olmadığı sonucuna varıldığı, davacıda meydana gelen maluliyet oranının belirlenmesinde yasal prosedüre uyulmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı'na müracaatının sağlanması ve usulüne uygun şekilde sürekli iş göremezliğinin tespitine ilişkin rapor alınarak yasal prosedüre göre kesinleştirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir....

            UYAP Entegrasyonu