"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm kişinin sağ olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.10.02.2014 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, nüfus kaydında sağ olarak görünen ...'ın ölü olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 18.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 26.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosya içerisinde yer alan kadastro tespit tutanağına göre, 05.11.2001 tarihinde yapılan kadastro tespitinde davaya konu taşınmazın 041/01 cilt 123 sıra numarasında nüfusa kayıtlı 1958 Midyat doğumlu İsmail oğlu ... adına tespitinin yapıldığı, davanın açıldığı tarihte kayıt maliki olan ...’ın sağ olup olmadığının, kadastro tespit tutanağında yer alan nüfus bilgileri dikkate alınarak araştırılması, sağ olduğunun anlaşılması halinde ...’a tebligat çıkarılmak suretiyle davaya katılımının sağlanması, ölü olduğunun anlaşılması halinde hasımlı veraset belgesinin (hasım Hazine olacak şekilde) alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, malikin veraset belgesi alındığında ve mirasçılarının da olduğu anlaşıldığı takdirde davanın mirasçılarına yöneltilmesi, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması, hiç mirasçı bırakmadan ölmüş ise bu durumda TMK'nin 501. maddesinin göz önünde tutulması gerekirken, tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine yönelik taraf teşkili sağlanmadan...
Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2007 tarihli ve 2005/475 esas, 2007/168 karar sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 10.04.2017 gün ve 94660652-105-35-8674-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 25.04.2017 gün ve 2017/25511 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği, Dairemizin 18.05.2017 tarih, 2017/2812 esas ve 2017/5688 karar sayılı kararı ile 23/03/2005 tarihli olay yeri tespit tutanağında, aracın sağ ön kapı ve sağ arka kapısında çarpma izlerinin olduğu, sağ arka çamurlukta çiziklerin olduğu, tamponun kırık olup dikiz aynasının yerinde olmadığı, sağ ön tekerleğiinin delinmiş olduğu, jantlarının darbe gördüğünün ve kaportasında çizikler olduğunun tespit edildiği, ancak kapı kilitlerine ilişkin bir tespiti bulunmayıp müşteki ....'...
a sağ şerit üzerinde motorbisikletinin ön kısmıyla çarpması sonucunda yayanın kırık oluşacak şekilde yaralandığı olayda; sanığın sağ şerit üzerinde gördüğü yayaya direksiyon ve fren tedbiri uygulamasına rağmen duramayarak çarptığı şeklindeki savunması ile trafik kazası tespit tutanağında sanığın tali kusurlu olduğunun da belirtildiği hususları dikkate alınarak, kusur durumunun bir kez de Adli Tıp Kurumu, Teknik Üniversite veya karayolları bilirkişilerinden belirlenecek heyetlerin birinden rapor aldırılmasından sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen bilirkişi raporuna istinaden yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan ... ve ... Eğit. Öğr. ve Sağ. Hizm. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ... Eğit. Öğr. ve Sağ. Hizm. A.Ş. 'den alınmasına, 07.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar ..., ..., ..., ... ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde saat 14.40 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki resmi plakalı araç ile meskun mahal dışında, bölünmüş, iki şeritli, ıslak-nemli yolda, yağmurlu havada sol şeritte seyir halindeyken aynı istikamette sağ şeritte ekobisi ile seyreden ...’ın aniden sola manevra yaptığı esnada sol şeritte seyreden sanığın aracının sağ ön tampon ve çamurluk kısımlarına ekobisin sol yan kısımlarıyla çarptığı, kaza nedeniyle ...’ın öldüğü, kazanın meydana gelmesinde ölenin asli ve tam kusurlu, sanığın kusursuz olduğunun tespit edildiği olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar ... ile ...’in usule ve yasaya, katılan ... vekilinin nedensiz, katılanlar ... ile ...’ın...
den 04.11.2011 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın dava dışı 3. kişiye satılması gündeme geldiğinde talep üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde araçtaki boya kalınlığının fazla olduğunun ve sağ ön çamurluk ve kaputun civatalarında sökme emraleri ve şasesinde darbeye bağlı çökme ve bombe olduğunun tespit edildiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliği’nin 17.03.1998 tarih ve 9475 yevmiye no’lu işlemle Türkçeye tercüme edilen Plovdıv Noterliği’nin 08.12.1997 tarihli vekaletname olduğu, anılan belge suretlerinin dosyaya ibraz edildiği tespit edilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, kayıt maliki ... ile hükümden sonra yukarıda yazılı belgelerle dosyaya başvuran ...’nun aynı kişiler olduğunun tespiti halinde dava konusu taşınmazlardaki çekişmeli payların TMK’nin 588. maddesi uyarınca davacı Hazine adına tescil edilemeyeceği ortadadır. Ne var ki, Av. ... ... tarafından dosyaya sunulan belgelerin gerçek ve hukuki anlamda geçerli olduğunun tespit edilmesi ve mahkemece değerlendirilmesi gerektiği de muhakkaktır. Hal böyle olunca, ... vekili Av. ... ... tarafından sunulan tüm belgelerin suret olduğu gözetilerek, asıllarının dosyaya ibraz edilmesinin ilgilisinden istenmesi, asıllarının ibrazı halinde Türkçeye tercüme ettirilmesi ile dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının, kayyım tayin edilmesine ilişkin Kartal 1....
GEREKÇE: Dava, sağ eş tarafından açılan, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine yöneliktir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 1- Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder (HMK m.115)....