Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/434 Esas KARAR NO : 2021/307 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.) DAVA TARİHİ : 28/12/2020 KARAR TARİHİ : 15/10/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle, müvekkilinin ... bölümü mezunu olup, hâlihazırda ......

    Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün “ sahibinin hususiyetini taşıması", İkincisi ise kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olmasıdır. Doktrinde, bu unsurlardan ilkine “sübjektif unsur" veya “esasa ilişkin şart", ikincisine ise “objektif unsur" veya “şekle ilişkin şart" denilmektedir. Sübjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilebilmesi için, bu ürünün onu meydana getiren kişinin " hususiyetini" taşıması gerekmektedir. Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. ( Ayiter Nuşin, Hukukta Fikir ve Sanat Ürünleri, Ankara 1981, sf. 40) Fikir ve ve Sanat Eserleri Kanunu bağlamında bir eserden bahsedebilmek için, eserin, onu yaratının fikri emeğinin ürünü olmasr, yaratıcı, orijinal ve üslupsal farklılıklar göstermesi gerekir....

      Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

        Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

          Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

            Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

              İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/108 Esas KARAR NO : 2022/37 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 05/03/2018 KARAR TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilİ ... uzun yıllardır birçok önemli esere imza attığını ve ...., ..., ..., ..., ... (2013 Oscar aday adayı), ..., ... gibi birçok başarılı dizi ve uzun mettaj filmin de müzik çalışmalarını yaptığını, müvekkilinin aynı zamanda ..., ... ve ... adlarında stüdyo albümleti de bulunduğunu, bunların yanı sıra müvekkili müzik dünyasına damgasını vurmuş eserletin besteciliğini yaptığını, yapmış olduğu bu çalışmalar neticesinde müzik endüstrisinde büyük bir saygınlığa kavuşmuş olan müvekkili ....

                İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/188 Esas KARAR NO : 2021/321 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli) DAVA TARİHİ : 01/06/2021 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketlerin iştigal konusunun televizyon ve radyo yayıncılığı olduğunu, yıllardır yayınları olan ..., ... ve ..., ... olmak üzere 2 adet radyo ve 2 adet televizyonu ile ..., ..., mobil aplikasyonları devralarak yayın hayatına başladıklarını, bu müzik kanallarının tv de uydu ve dijital, fm de karasal, uydu, kablo ve dijital ortamda dinleyici ve izleyicilerine yayınlarını ilettiklerini, müzik kanallarını kuran müvekkillerinin Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu gereği, davalının lisanslama birimi sorumluları ile görüşüldüğünü, tarifelerinin netleşmediğini, netleşince dönüş yapacaklarını bildirmelerine...

                  FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/183 Esas KARAR NO : 2023/33 DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara TecavüzünRef'i, Önlenmesi Ve Tazmini DAVA TARİHİ : 21/10/2021 KARAR TARİHİ : 28/02/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin kurucusu ve şirket müdürü---- geliştirilen,---kendisine ait olan --------, davalı ----tarafından müvekkili şirketin erişimi engellenerek kendisinin izni olmaksızın ticari amaçla kullanıldığını, davalı--- doğrultusunda müvekkili şirketin, bahse konu ihaleye teklif sunduğunu ve taraflar arasında--- tarihinde sözleşme imzalanarak, mevcut yazılımın müvekkili şirket kurucusu tarafından geliştirildiğini, Sözleşmenin "Tarafların Hak ve Yükümlülükleri" başlıklı 3. maddesinin 12. bendinde ------- arasında ortaklaşa süreye ve fiyata karar verilip bir bakım sözleşmesi yapılacaktır. ---- sözleşmesi...

                    FSEK hükümleri, mevzuat, bilirkişi kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 1/B-a maddesinde tanımlandığı şekliyle eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade eder. Bu tanıma göre, bir fikir ve sanat mahsulünün eser olarak nitetendirilebilmesi için sahibinin hususiyetini taşıması gerekmektedir. 5846 sayılı FSEK 2/3 maddesine göre “mimari proje” ilim ve edebiyat eseri niteliğindedir. Söz konusu mimari projenin kendisi ilim ve edebiyat eseri sayıldığından, eser sahipliği de bu proje üzerinde doğmaktadır. Davaya konu mimari projenin; kazanmış olduğu mimari proje birinciliği de gözetilerek sahibinin hususiyetini taşıyan özgünlüğe sahip olduğu anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu