ın adının ..., soyadının davacı annenin ikinci evliliği nedeni ile aldığı soyadı olan “...” olarak değiştirilmesi istenmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir....
olan ana adının H… ….. olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan, dava nüfus sicilinin düzeltilmesine ilişkin olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca sonuçta hukuku etkilenecek olanlara tevcihi zorunludur. Mahkemece davacının annesi olduğunu iddia ettiği H… ….. G… …….'nin nüfus kaydı getirtilerek sağ olması halinde kendisinin hasım olarak gösterilmesi, ölmüş ise husumetin mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken eksik hasımla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....
olan ana adının H… ….. olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan, dava nüfus sicilinin düzeltilmesine ilişkin olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca sonuçta hukuku etkilenecek olanlara tevcihi zorunludur. Mahkemece davacının annesi olduğunu iddia ettiği H… ….. G… …….'nin nüfus kaydı getirtilerek sağ olması halinde kendisinin hasım olarak gösterilmesi, ölmüş ise husumetin mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken eksik hasımla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 10 adet taşınmazın tapu kaydında adının "Atabey" olarak yer aldığını gerçekte nüfus kaydında adının "Atabay" olduğunu, öte yandan davaya konu edilen 132, 137, 227 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında adının "Atabey" olarak yanlış yazıldığı gibi baba adının da yer almadığını, gerçekte nüfus kaydında baba adının "Hasan" olarak yer aldığını ileri sürerek, anılan taşınmazların tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
nin nüfus kayıtlarındaki cinsiyetine göre, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin ''.... kızı'' olarak düzeltilmesi gerektiği halde '... oğlu' olarak düzeltilmesi doğru değil ise de; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. maddesindeki "... oğlu olarak düzeltilerek..'' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ".... olarak düzeltilerek..'' ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, bu tür sorunlar bulunmamaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda istek, niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, yanlış ve yanıltıcı beyanla nüfus kütüğüne hatalı yazılan ana adının eş söyleyişle nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen ... kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davaya konu T1, amcası Abdülhalim ile eşi Halime’nin üzerine kendi bilgileri dahilinde tescil edildiği, yani bu çocuğun Abdülhalim’in kardeşi T1 çocuğu olduğunu bildiklerinin sabit olduğu, dolayısı ile açılan bu davada gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davasıdır. Ancak öncesinde davacı Mahmut’un, yukarıda Mahkeme no’su belirtilen kararla anne adının Avniye olarak düzeltilmesine karar verilmiş, karar henüz nüfusa işlenmemiştir. Biyolojik baba olduğu söylenilen, 1962 doğumlu T1 açısından ise babalık davasıdır. Nüfus kayıt düzeltme davaları asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır....
DAVA TÜRÜ :Nüfus Ana Adı Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinden kaynaklanan nüfustaki anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları kamu düzeni ile ilgilidir. Davacı dava devam ederken Nüfus Müdürlüğünü davaya dahil etmiş, taraf teşkili tamamlanmıştır. Mahkemece yapılacak iş davaya dahil edilen Nüfus Müdürlüğünden delilleri sorulup, toplanıp değerlendirilerek sonucu itibariyle karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olammıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Konya 3. Asliye Hukuk ve Konya 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne adı tashihi istemine ilişkindir. Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına yönelik olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 2. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfusta anne adının düzeltilmesine yönelik olduğunu ve soy bağı kurulması ile ilgisi bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, gerçekte anne adı Fadime olduğu halde, anne adının nüfus kayıtlarına ... olarak yazıldığını bildirerek, nüfus kayıtlarındaki ... olan anne adının... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
Çiftçi Prim Tevfikatları Listesinde yer alan davacının adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, adının “Hava" olmasına karşın davalı ... Kurumu'ndaki ... Çiftçi Prim Tevkifatları Listesinde “Havva” biçiminde yazıldığını bildirerek... Kurumu kayıtlarındaki adının gerçeğe uygun biçimde “Hava" olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, davalı kurum kayıtlarındaki adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre iş mahkemesi görevli olduğundan mahkemece, davaya iş mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı kararın verilmesi doğru görülmemiştir....