"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Adana 1 Asliye Sulh Hukuk Mahkemesi ile Adana 3 Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Adana 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak TMK'nun 282 ve devamı maddelerinin uygulanması gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 3.Aile Mahkemesi ise, davanın soybağının reddi ya da iptaline yönelik olmadığını, nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltimine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur . Dava ile davalı ...'ın gerçek anne ve babasının nüfus kaydında yazılı kişiler olmadığı iddiasına dayalı olarak nüfus kaydının iptali istemi ile açılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kütüğüne kayıtlı olan ...'ın kendi oğlu olmadığını bildirerek bu kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğüne kayıtlı ...'in annesinin ... adlı kadın olduğu bildirilerek, anne adının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
ın nüfus kaydında "..." olan anne adının iptali ile gerçek anneleri olan davacı ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımı ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...Asliye Hukuk ve ......
Nüfus Müdürlüğü DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkiline ait nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Somut olayda, davacının kullanmakta olduğu ... İli, Ladik İlçesi, .......
ın gerçek annesinin kendisi olduğunu belirttiği ve bu talebin Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümlerine göre kayıt düzeltilmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, öncelikle anne adının düzeltilmesine karar verilmek üzere bu konudaki talep yönünden davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi, baba adının Kafur olduğunun tespiti açısından ise, somut talebin soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu, bu nedenle ana adının düzeltilmesi davası sonucunun beklenip buna göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir....
Somut olayda davacı, maliki olduğu 180 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazın 1310 doğumlu “...” adına tespit gördüğü, tespit bilirkişilerinin davacıyı tanıdıkları, dava dışı 279 sayılı parselde davacının adını doğru bildirmelerine rağmen dava konusu parselde yanlış bildirmelerinin inandırıcı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kaydında düzeltme yapılması istenen 180 parsel sayılı taşınmaz senetsizden ve vergi kaydı bulunmaksızın zilyetlik nedeni ile “1310 doğumlu ...” adına tespit edilmiştir. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada tapu kayıt maliki “...’ya” ait nüfus kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. Taşınmazın bulunduğu mahalde zabıta aracılığı ile yapılan araştırmada kayıt maliki “...” ile davacı “... oğlu ...’nün” aynı kişi olduğu belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"Davacılar ... vd. ile davalılar ... vd. aralarındaki nüfusta anne adının düzeltilmesi davasına dair Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.11.2010 günlü ve 2008/484-2010/581 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 14.02.2013 günlü ve 2012/14098-2013/1821 sayılı ilama karşı ... vd. tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinden, davacıların, davalılar ile 1968 yılında ölen müşterek miras bırakanları Şatırlı Köyü 13 hanede nüfusa kayıtlı ... ana adının ... olduğu halde ... olarak yazıldığını ileri sürerek ana adının düzeltilmesini istedikleri, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile ... İlçesi ... Köyü Cilt 62 Hane 13 te kayıtlı ölü ......
kardeşi olarak göründüğünü, nüfus kütüklerinin tescili sırasında yapılan bu yanlışlık nedeniyle davacının annesi olan Kadriye'nin babasının dedesi Ahmet olarak, annesi Hatice'nin babası olan Ahmet Sıvacı'nın eşi yerine Kadriye'nin kızkardeşi olarak görünmekte olduğunu, nüfus kayıtlarındaki bu yanlışlıkların veraset ve nesep konularında karışıklığa neden olduğunu beyanla karışıklıkların düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....