in nüfus kayıtlarındaki adının ... olarak değiştirilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I ....ın nüfus kayıtlarında herhangi bir idari işlemle düzeltme yapılıp yapılmadığı; yapılmış ise buna ilişkin tüm dayanak belgelerinin, yapılmamış ise kendi eşi ve çocukları olan davacıların hanelerindeki adının (... yerine ... olarak) farklı yazılma sebebinin ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorularak alınacak cevabi yazıların getirtilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi istenen ...'ün baba adının ... olarak düzeltilmesine ilişkin dava yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Nüfus kayıt düzeltilmesi istenen ...'ün anne adının ... olarak düzeltilmesine ilişkin dava yönünden; Türk Medeni Kanunu' nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulabilir....
Mahkemece davacının annesi nüfusa kaydedilmeksizin vefat ettiğinden ve ölü kişinin nüfusa kaydının yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Dava dilekçesinden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ist... ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadılar. Mahkemece, davacıların anneleri olduğunu iddia ettikleri ...'nin ana adı, baba adı, doğum ve ölüm tarihleri tespit edilip, ...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacının annesi Zehra Adıgözel'in 1909 Yunanistan Ahiçelebi doğumlu olduğu 22.05.1934 tarihinde nüfusa tescil edildiği baba adının Fehmi, anne adının Zatiye olarak kaydedildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda dava, davacının annesi Zehra'nın babasının T4 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının eksik olarak oluşturulan dede isminin düzeltilerek nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır....
nın kayden paydaşı olduğu 244 ve 251 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında murislerinin baba adının yer almadığını, gerçekte nüfus kayıtlarına göre baba adının "Hüseyin" olduğunu ileri sürerek, anılan taşınmazların tapu kayıtlarına baba adının ilave edilmesine karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında tapu kütük sayfasında sadece "Ayşe" şeklinde yer aldığından aynı kişi olduğunun tespitine şeklinde karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir. Davaya konu 244 ve 251 parsel sayılı taşınmazların 18.09.2012 tarihinde getirtilen tapu kayıtlarında kaydı düzeltilmek istenilen "A.. K.."'nın baba adının "Hüseyin" şeklinde yer aldığı halde 28.04.2014 tarihinde getirtilen tapu kayıtlarında baba adının yer almadığı halde, mahkemece, tapu kayıtlarındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, küçüğün nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istenen küçüğün doğum tarihinde biyolojik anne olduğu iddia olunan kişinin dava dışı ... ile evli olduğu ve kaydın düzeltilmesi halinde küçüğün bu evlilik içinde doğmuş görüneceği, bu haliyle davanın soybağı ile ilgili olup uyuşmazlığın aile mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 10. Aile Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Davacı tarafın dava dilekçesi ve yargılama sırasında yaptığı açıklamalara göre istem, hatalı yapılan nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesidir. Buna göre mahkemece; 1-Davacının kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, gerçek babası olduğu iddia edilen ... ile kayden babası olarak görünen ölü ...’nin mirasçılarının da hukukunu ilgilendireceği gözetilerek bunların tespiti ile yöntemince davaya katılmalarının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
nin nüfus kaydındaki anne-baba hanesine evlat edinenlerin adının yazılması, mahkemenin nitelediği gibi soybağı hukuku ile herhangi bir ilintisi bulunmayıp, evlat edinmeye bağlanmış bir sonuç ve nüfus müdürlüğünün görevi kapsamında kaldığından bu konuda mahkemenin bir hüküm oluşturmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkemece, evlat edinilen küçük ...'nin nüfus kütüğündeki baba hanesi kısmına davacı ...'in adının yazılmasının nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın bu istemle sınırlı olarak görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu talebin soybağını ilgilendirdiği gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
cüzdanında T1 adı ile TC de kayıtlı olduğu, baba adının Arif anne adının Rabia olduğu, davacının evlat olarak gittiği kayıtlarda da anne baba adının Arif ve Rabia olduğu, evlat edinilen kayıtlarda geçen TC kimlik numarasının olduğu, evlat edinilen kayıtlarda doğum tarihinin ise 04/04/1940 olarak geçtiği, bu yanlışlıkların nereden kaynaklandığını bilmedikleri, müvekkilinin evlat edinen Hacer ve Mehmet Başeski'nin nüfus kayıtlarında 25/04/1940 tarihinde ölü olarak göründüğü, sağ olduğunu, T1 olarak kayıtlı olduğu nüfus kaydında ise kapalı kayıt olduğu, nüfus kayıtlarındaki karışıklık nedeni ile gerek Özyurt ailesi gerekse Başeski ailesinden miras paylarını alamadığından bahisle, davacının bazı nüfus kayıt örneklerinde 04.04.1940 olarak görünen doğum tarihinin iptali ile 01.02.1940 olarak düzeltilmesine, daha eski bir doğum tarihinin tespit edilmesi durumunda tespit edilen tarih olan doğum tarihinin düzeltilmesine, davacının “ölü” olarak göründüğü nüfus kayıt örneklerinden hareketle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Anne Yönünden Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'nin nüfus kaydında Beyaz olarak geçen anne adının gerçek annesi olan ... olarak düzeltilmesi (gerçek anne ile nüfus kayıtları üzerinde aralarında bağ kurulması) istenilmiştir. Mahkemece; davacıya davasının ispatı yönünden delillerinin sorulduğu, davacının başkaca delilinin olmadığına ilişkin beyanıyla da davacının kanıtlanamayan davasının reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir....