Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....

Dava, .....sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    İşverenin sorumlu tutulabilmesi için, kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi olmalıdır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 45. maddesinde de açıklandığı gibi; (1) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse işveren Kuruma karşı sorumlu hâle gelir. Kasıt; kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu kaldırmaz. (2) İş kazasının veya meslek hastalığının işverenin, sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşması halinde de işveren, Kuruma karşı sorumlu hâle gelir....

    İşyerinde meydana gelen kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğu ise kazası veya meslek hastalığının işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmiş olması hâlinde ortaya çıkacaktır. İşverenin kazası ve meslek hastalığında sorumluluğunun kapsamı Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 45’inci maddesinde açıklanmıştır. İlgili maddenin birinci fıkrasına göre işverenin sorumluluğunda kasıt, kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâlidir.İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi,ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır....

      HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Rücu davasının yasal dayanağını oluşturan 5510 Sayılı Kanun'un "İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddenin 1. fıkrasında, kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında, kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru sebebiyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı...

      Dosyada bulunan 3 Nisan 2012 tarihli kurum belgesine göre müteveffanın oğlu hak sahibi Resul’un 18 yaşına girmesi ile gelirinin kesildiği ve hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması sebebiyle 5510 sayılı Yasa’nın 54. maddesinin tatbik edilip, kazası ölüm gelirinin yarıya indirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile, uygulanan 54. madde gözetilirek davaya konu kurum zararı belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmiştir. 1-5510 sayılı Yasanın 54/c hükmü gereğince, malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır....

        Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç günü içinde, kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici göremezlik ödenekleri rücu edilir. Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, 16 Ekim 1985 yılında Esnaf Ve sanatkarlar Odası’na sicil kaydını yaptırmış olmasına rağmen bu meslek kuruluşu tarafından 3 ay içinde kuruma bildirim yapılmadığını, uzun yıllar Esnaf Ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı olarak şoförlük yaptığını belirterek, kararın kısmen reddine dair kısımlarının kaldırılmasını, davanın tamamının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 04.10.2000 tarihinden önce kuruma başvurusu bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir....

        Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasının 20/3 maddesi olup, ilgili maddede " kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli göremezlik geliri 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır" hükmü düzenlenmiştir....

          Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....

          UYAP Entegrasyonu