Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Bağkur Sigortalılığının sona erdiğinin tespiti ile tahakkuk ettirilen primlerin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 21.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 21.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 6.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    UYUŞMAZLIK KONUSU : Taraflar, davalıların Kurum sigortalısı Musa Altunbaş'ın 25.08.2011 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle vefatı sonucu oluşan Kurum zararını gidermekle yükümlü olup olmadığı konusunda anlaşamamaktadır. G E R E K Ç E : İş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan zarardan doğan tazminatın hesaplanması için öncelikle, zararlandırıcı olayın tespit edilmesi ve bu olay ile zarar arasındaki nedensellik bağının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin ardından zarara neden olan sorumluların tespit edilmesi, daha sonra sorumluların kusur ve sorumluluk derecelerinin saptanması, bunun ardından, zararın türü ve niteliği bağlamında destekten yoksunluk, geçici veya kalıcı sakatlık durumunun, zarar görenlerin kimlikleri ve nitelikleri ile zarar sürelerinin tespiti gerekir....

    Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı yapılması gerektiği gözetilerek hüküm tesis edilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Aylık ve Gelirlerin Birleşmesine ilişkin olarak; 5510 sayılı Yasa’nın 54/1-c bendinde, “malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”şeklinde düzenlenmiştir....

      İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır....

      Tarımsal faaliyet olgusunun kanıtlanmış olması, tescilli sigortalılar yönünden tescil tarihinden, tescili bulunmayanlar yönünden ise ilk prim ödemesinin veya tevkifatın gerçekleştirildiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olumlu sonuç doğurmaktadır. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2020/36 ESAS 2021/443 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum kayıtlarının tetkiki neticesinde davacının şirket ortaklığı bulunsa da işbu mükellefiyet süresini yasal düzenlemeler doğrultusunda Kuruma intikal ettirmediği gibi 1479 sayılı Yasanın Geçici 18.maddesi uyarınca herhangi bir borçlanma ve prim ödemesinin de mevcut olmadığını, 5510 sayılı Yasanın 4 ve 7 ile Geçici 8.maddesi kapsamında başvurusunun da bulunmadığının tespit edildiğini, öncelikle 7036 sayılı Yasanın 4/1.maddesi uyarınca davacının işbu davadan önce Kuruma başvuru şartını yerine getirip getirmediğinin tespiti gerektiğini, davacının talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira davacının iddiasının değerlendirilmesi için söz konusu hizmetin Öncelikle bağ-kur hizmeti sayılması ve belli sürelerde borçlanılarak ödenmesi gerektiğini, bağ-kur hizmetlerinin...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; 5510 sayılı Kanunun "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesinin; "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar mahkemelerinde görülür.", 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin ise; "(I) Kanuna, bireysel veya toplu sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır... (3) İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz..." düzenlemelerini içerdiğini, eldeki davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmasının gerekmediğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih, 2020/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen bölümüne göre; kazası ve meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Uyuşmazlık; davalıya ait yerinde çalışan Kurum sigortalısı Mehmet Evgan'a, 27/12/2012 tarihinde tespit edilen meslek hastalığından dolayı sürekli göremezliğe uğraması nedeniyle Kurumca bağlanan sürekli göremezlik geliri ile yapılan tedavi masraflarının rücuan tazminine ilişkindir....

          Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Tıbbi Konsey ve Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına göre davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanmadığına karar verilmiş ise de 1964-1988 yılları arasında madende çalışan murisin meslek hastalığı nedeniyle 2006 yılında % 42,2 oranında maluliyetinin tespit edilmesi karşısında davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmesi gerekir. Yapılacak ; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınarak Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığının bildirilmesi halinde şimdiki gibi karar vermek, Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklandığının bildirilmesi haline Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir....

            UYAP Entegrasyonu