-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; belediye encümeninin ihalenin iptaline ilişkin 01/03/2013 tarih ve 9 sayılı kararının davalı tarafından idari yargıya başvurulmayarak kesinleştiği böylece tescilin dayanağı ihalenin iptal edilip ortadan kalktığı, davalı adına yapılan tescilin yolsuz tescil durumuna düştüğü gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.913.73.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... ...'dan alınmasına, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın maliki olduğu 119 parsel ile 282 parsel sayılı taşınmazdaki payını ölünceye kadar bakma akdi karşılığı davalıya temlik ettiğini, sözleşmenin kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ayrıca sözleşmeden sonra davalının mirasbırakana bakmadığını, mirasbırakanın tüm bakım ve ihtiyaçlarının davacılarca karşılandığını bu nedenle akdin temeli olan bakım unsurunun gerçekleşmediğini yine davalının tescil talep ettiği tarihte mirasbıranın öldüğünü, tek taraflı istem ile taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, tescilin bu nedenle de yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın payları oranında mirasçılar adına tescilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sübut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
a tescil edildiğini, daha sonra ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın temyizi üzerine kararın bozulduğunu, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişler, yargılama sırasında taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle davalıya karşı tazminat davası olarak devam edilmesini istemişlerdir. Davalı, ortada kesinleşmiş bir ihale olduğunu, davacıların açtığı davanın hukuki dayanağı bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tescilin dayanağını ortaklığın giderilmesi davası değil, usulüne uygun olarak yapılan ve kesinleşen ihalenin oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.03.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Ltd Şti. adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür iddia nedeniyle davacıların ihalenin usulsüzlüğünden bahisle İcra İflas Kanununun 134. maddesi hükmüne göre, ihalenin feshini isteyebileceği gibi ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmasına da yasal bir engel mevcut değildir.Cebri icra yoluyla ve açık arttırma suretiyle yapılan satışlar sonucu bir taşınmazın satın alınması halinde dahi, Türk Medeni Kanunu’nun 932.maddesinde dayanılan tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir. Davalı ihaleye katılan sıfatını taşıyor ise, olayı bilen, hatta daha ötesi olayı yaratan ve yürüten kişidir. Bu kişinin iktisapta üçüncü kişi sayılmasına olanak yoktur. O halde, kaydın illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açıktır.Bilindiği üzere; davacının dava hakkına sahip olması dava açabilmesi için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 3367 sayılı Kanunda belirtilen şartları taşımadığı halde köy tüzel kişiliğinin arsa tahsis ettiğinin Hazine tarafından ileri sürülerek, yolsuz tescilin iptali ve köy tüzel kişiliği adına tescili isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.2. Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. (28/11/1956 tarihli ve 15/15 sayılı İBK) 3.2.3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, taşınmazın aynına taalluk eden davalarda dava değerinin taşınmazın değerine göre belirleneceği öngörülmüş olup, dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın keşfen saptanacak dava tarihindeki değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur. 3.3....
A.Ş. adına yapılan tescilin de yolsuz olduğunun tespitine, dolayısıyla dava konusu arsanın tapudaki mevcut kaydının iptali ile tapu kaydının eski haline getirilerek müvekkili ... A.Ş. adına tesciline; Mahkeme aksi kanaatte ise Müvekkili .... A.Ş., davalı ... Ltd. Şti.’nin eser sözleşmesinden doğan asli edim yükümlülüklerini hiç ifa etmemesi nedeniyle taraflar arasında akdedilen protokolden geriye etkili olarak dönmüştür/fesih hakkını kullandığını, bu durum sebebiyle ifa edilmiş edim olan arsanın iadesine, bu anlamda arsanın halihazırda maliki gözüken ... A.Ş. adına yapılan tescilin iptali ile tapu kaydının eski haline getirilerek müvekkili ......
Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 6.2.2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. 6.3. Değerlendirme 6.3.1....
a satılarak tapuya tescilinin sağlandığını, mahkeme kararı ile taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 13.07.1998 tarihli ek sözleşmenin feshine karar verildiğini, akabinde de tapu kayıt maliki dava dışı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulle sonuçlanarak 02.12.2011 tarihinde kesinleştiğini, ancak dava dışı ...'ın 7 no'lu bağımsız bölümü yargılamanın devamı sırasında davalı ...'e satarak adına tescilin sağlandığını, bu sebeple mahkeme ilamına göre müvekkil taleplerinin karşılanamadığını, iyiniyetten bahsedilemeyeceğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, öncelikle işbölümü itirazında bulunarak müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunmuştur....