Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi; Kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağı da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup,...

    Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2016 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde...

      Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi...

        Ancak, davacı Hazine tarafından kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinde taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre; taşınmaz başında yapılan keşifte alınan beyanlar ve sonrasında fen, zirai ve inşaat bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor içeriğinden taşınmazın üzerinde kadastro tespitinden önce davacı tarafından yaptırıldığı anlaşılan 2 katlı betonarme ev ile yine yaşları itibariyle tespitten önce davacı tarafından dikildiği anlaşılan 15 adet kiraz ağacı ve 35 adet elma ağacının bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın...

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. 3. Değerlendirme Somut olayda, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği 28.03.1994 tarihi ile davanın açıldığı 27.11.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. VI....

              Köyü çalışma alanında bulunan 134 parsel sayılı 10.380 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, komisyon kararı ile davalı ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, 115/10380 payı hükmen ... adına intikal görmüştür. Davacı ..., tespitten önceki satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ile taşınmazın bir bölümünün adına tescili, olmadığı taktirde bu bölüm üzerine ev yapıp ağaç dikmiş olması nedeniyle ev ve arsa değeri olarak 50.000 TL, ağaç değeri olarak 5610 TL (fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla) tazminatın davalılardan tahsili istemiyle, tapu maliki ... ile taşınmazı kadastro tespitinden önce satın aldığını öne sürdüğü ...’in mirasçılarına karşı dava açmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Torul Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2016 gün ve 2014/188 Esas - 2016/132 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 21.09.2020 gün ve 775 Esas - 3253 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2016 gün ve 2016/177 Esas - 2016/292 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 28.10.2020 gün ve 1633 Esas - 4927 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2023 NUMARASI : 2022/188 2023/287 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Sebeplere Dayalı) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil, T1 İstanbul İli, Sultanbeyli ilçesi, Mehmet Akif Mahallesi No:17 adresinde bulunan ve daha sonra kadastro çalışmasında, g22- b-01- d-3- c pafta, 165 ada ve 1 parsel, nolu olarak tapu bilgilerine ait taşınmazın mülk sahibi ile alıcı arasında gayrimenkulün satışına aracılık yaptığına dair komisyon akdi sözleşmesi ile 14/02/2011 tarihinde komisyoncı-emlakcı aracılığı ile ve tanıklar huzurunda bedelini nakit vermek suretiyle alıcı gökhan demirel'den satın aldığını, bu satış, komisyoncu-emlakç, satıcı gökhan demirel ve diğer tanıklar, huzurunda yapıldığını, müvekkili, satın almış olduğu ve 4 kattan ibaret taşınmazı satın aldıktan sonra çeşitli güçlendirme inşaat çalışması yaptıktan sonra geniş ailesi ile birlikte iş bu taşınmaza taşındığını, dava...

                    UYAP Entegrasyonu