"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro tespitten sonraki satış hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2016/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belirtmek gerekir ki, 10 yıllık süre içerisinde açılacak davada davacının mutlaka kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanması zorunludur. Diğer bir anlatımla, davacı kadastrodan önceki bir hakka dayanmalıdır. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının 11.10.1963 tarihinde düzenlendiği, Hazinenin itirazı üzerine hükmen 08.11.1988 tarihinde taraflar adına tescile karar verildiği, davacıların ise tespitten sonra düzenlendiği anlaşılan 16.05.1977 tarihli taksim sözleşmesi ve 19.01.1981 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, kadastrodan sonraki bir hukuki sebebe dayanılarak açılan bu davada işin esasının incelenmesi gerekirken hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydı Ve Mülkiyet Hakkına dayalı Tapu Kaydının İptali Ve Tescili K A R A R Dava tespitten öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
O halde öncelikle davacıdan talebi tam ve doğru bir şekilde açıklattırılmak suretiyle, davacının talebinin taşınmazın tespitine esas tapu kaydının miktar fazlası üzerinde kazandırıcı zamamaşımı zilyetliği sebebine mi yoksa taşınmazın tespitten önce tapu maliklerince yapılan taksim nedeniyle kendisine düşen bölümün ifrazı ile adına tescil talebine mi yönelik olduğu tereddütsüz olarak belirlenmeli, daha sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından iddia ve savunmalar doğrultusunda bilgi ve görgüye dayalı olarak beyanları alınmalı, dava tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığına göre, farklı hukuki sebebe dayalı olarak taşınmaz edinilmesi ya da taksim ve benzeri nedenlerle zeminde ayrı kullanılması halinde malikinin her bir parçasının ifraz edilerek tapuya tescil edilmesini isteme hakkının bulunduğu ve davalı ... kadastro tespitindan sonra kayden pay satın alma nedeniyle malik olduğuna göre TMK'ın 1023. maddesinde öngörülen "Tapu...
Tutanağın kesinleştiği 14.07.1970 tarihinden 23.11.2009 dava tarihine kadar tespitten önceki sebep bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi doğru ise de, davacılar tespitten sonra kendileri ve miras bırakanlarının taşınmaza zilyet olduğunu, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini de ileri sürmüşlerdir. Bu durumda, tespitten sonraki sebep bakımından hak düşürücü sürenin nazara alınması mümkün değildir. Başka bir anlatımla; tespitten sonra oluşan tapu kaydının TMK.nun 713/2.maddesine dayanılarak hukuki değerini yitirdiği iddiası ile açılan davaların herhangi bir süreye bağlı olmaksızın her zaman açılması mümkündür. Ancak davacılar vekili, dava konusu taşınmazların muris ...’dan geldiğini açıklayarak davacılar adına tescilini talep etmiştir....
Mahkemece dava konusu taşınmazın yol olarak tescil harici bırakıldığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı kadastrodan önceki sebeplere dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmazın tespitten önce kim tarafından ne suretle kullanıldığı yöntemince araştırılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ve ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır....
Dava bozma sonrası, TMK’nın 713/2. fıkrasında yer alan maliki yirmi yıl önce ölmüş ve tapu kaydının bu nedenle hukuki değerini yitirmesi hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nın 713/1, 2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nın 713/2. fıkrasıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/2. fıkraları karşısında 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulama olanağı görülmemektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2019/99 2020/284 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı T4 vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kumluca ilçesi, Sarıcasu mahallesi, 183 ada 29 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, komşu parsellerde davalılara ait taşınmazların bulunduğunu, taşınmazda yapılan yenileme çalışmaları ile taşınmazın yüz ölçümünün azaldığını, eksilen kısımların davalı parsellere eklendiğini beyan ederek, yenileme çalışmaları sonucu taşınmazdan çıkan yerlerin müvekkil parseline yeniden eklenmesine ilişkin iş bu davayı ikame etmiştir. Davalı T4 vekili davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/108 ESAS NULL/NULL KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya ili Aksu ilçesi Karaçalı mahallesi 13336 ada 69 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise aynı yerdeki 13336 ada 43 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bölgede kadastro müdürlüğü tarafından 22/A uygulaması yapıldığını, müvekkiline ait arsa ve üzerindeki muhdesatın bir kısmının davalıya ait bitişik 43 parsele katıldığını, yapılan uygulamanın yanlış ve hatalı olduğunu, mülkiyet hakkının yenileme kadastrosu ile ortadan kaldırıldığını belirterek, yenileme kadastrosu ile hatalı ölçümlerin ve bu hatalı ölçümlere göre oluşturulan tapu kaydının iptaline 43 parsel sayılı taşınmazın yanlış ölçülen tapusunun eski parsel sınırları gözetilerek iptali ile iptal edilecek kısımların 69 parsele dahil edilerek müvekkili...
Mahkemece; davacıların kadastro öncesi nedene dayalı dava açtıkları, tapusuz taşınmazlarda muris muvazaası iddiasının ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 26.08.2007 tarihinde öldüğü, çekişme konusu arsa vasıflı 938 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarına dayalı olarak 10.03.1986 tarihinde kadastro tespitinin yapıldığı ve 384/3392’şer payının kadastro ile davalı ... ve diğer davalıların murisi Hakkı adına tescil edildiği, davacıların taşınmazın tapulu olup, mirasbırakanın sağlığında yaptığı pay temliklerinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadırdastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz....