Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; yörede 1957 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dosyasına getirtilen orijinalinden fotokopisi çıkarılmış kadastro pafta örneğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, arazi kadastrosu sırasında Devlet Ormanı niteliğiyle tesbit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. H.G.K.’nun 24/10/2001 gün ve 2001/8 – 964 - 751 sayılı ve 13/02/2002 gün ve 2002/8 – 183 – 187, 2004/8-15 - 7, 2004/8 – 242 - 292 ve 20. H.D.’nin 2008/20 - 214 - 241 sayılı kararları ile kadastro (tapulama) komisyonlarınca orman sayılarak tesbit harici bırakılan yerler, orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar orman sayılacağından, kesinleşme tarihine kadar sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyecektir. Ancak, bu tarihten sonra sürdürülen zilyetlik ise davacı yararına hak doğurabilecektir....

    "kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazlar 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Fen bilirkişilerince hazırlanan raporda (B) harfi ile gösterilen 69.02 metrekarelik bölüm kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılmış olup, kullanım kadastrosuna konu bir parsel değildir....

      Yerel Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda C ve D harfleri ile gösterilen kısımların davacı tarafa ait 137 ada 2 parsel sayılı taşınmaza, H ve N harfleri ile gösterilen kısımların ise davalı tarafa ait 137 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş ise de, söz konusu kısımların uygulama kadastrosu sırasında dere olarak tescil harici bırakılan alanda kaldıkları, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları uyarınca kadastro sırasında tescil harici bırakılan kısımlara ilişkin olarak açılan davalarda husumetin zorunlu yasal hasım olan Hazine ve ilgili köy tüzel kişiliğine yöneltilmesinin gerektiği, hal böyle olmasına rağmen somut olayda Hazine ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu Örnek Köyü Tüzel Kişiliği davaya dahil edilip yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verildiği, diğer yandan dava konusu 152 ada 21 (eski 538) parsel sayılı taşınmazın ölü Paşa Bayraktutan adına tapuda kayıtlı olduğu ancak Uyap sistemi üzerinden nüfus kayıtlarında yapılan...

      Birleştirilen 2013/62 Esas sayılı dosyada Hazine vekili, ... ilçesi, ... köyü 155 ada 1 parsel sayılı tescil harici bırakılan taşınmazın üzerinde herhangi bir kullanım bulunmadığı ve taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirterek 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca kadastroya tabi tutulan taşınmazın kadastro tutanağında yer alan kullanıcı beyanı ve süresi ile sonuçlarına dair beyanların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen 2015/28 Esas sayılı dosyada ... vekili, 155 ada 1 parselin bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 389,93 m2'lik alanın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı ......

        Anılan maddelerde öngörülen süreler içerisinde hak iddiasında bulunulmaması halinde, tescil harici bırakılma işlemi kesinleşir. Tescil harici bırakılan bir yerin Medeni Yasanın 713. ve 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. Maddeleri hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, bu işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Somut olayda; toplanan delil ve belgelere göre, tescil harici bırakılma işleminin yapıldığı 1990 yılı ile temyize konu davanın açıldığı 19.12.2005 tarihleri arasında 20 yıllık yasal edinme süresi dolmamıştır. Kaldı ki; davalı gerçek kişilerin çekişmeli taşınmaza yönelik olarak açtıkları herhangi bir dava da yoktur. Bu açıklamalara göre, kazanma koşullarının davalılar yararına gerçekleştiğinden söz edilemez....

          Karar Düzeltme Nedenleri Davacı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle, dava konusu 392 parsel ile tescil harici bırakılan bölümün 78 nolu parsele eklenmesi talebi olduğu, tescil harici bırakılan taşınmazlarda hak düşürücü sürenin aranmadığını öne sürerek verilen onama kararının bozularak düzeltilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapu iptali tescili ve tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”...

            Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tescil davası sonucunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili ile çapında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendisine ait komşu 136 ada 18 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün eksik belirlendiğini, mevzu eksikliğin davalılar adına tapuda kayıtlı çekişmeli 133 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünden kaynaklandığı iddiasıyla, 133 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve tescil istemi, yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın ise adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar aşamalarda davanın reddini savunmuştur....

              Taşınmazın niteliğinin belirlenmesine esas olmak üzere bu parsele ait kadastro tutanağı mevcutsa dayanak kayıtları ve hüküm dosyası getirtilerek uyuşmazlığı çözümünde gözönünde tutulmadan davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, (A) işaretli 7626 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesine göre tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1985 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1960 yılında kesinleşen arazi kadastrosu bulunmaktadır. Taşınmaz bu çalışmada taşlık-çalılık niteliği ile tesbit harici bırakılmıştır....

                Davacı, adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tescil harici yol olarak bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabildiğine ve kanunda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece tarafların bildirdikleri delillerin toplanarak çekişmeli taşınmazın başında yöntemince keşif yapılmak suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  tescilini talep ettiği yol olarak tescil harici bırakılan yer de dahil, bir bütün halinde atalarından gelen bir taşınmaz iken, taşınmazın bir kısmının, kadastro tespitinde yol olarak tescil harici bırakıldığını, aslında bu kısmın hiçbir zaman yol olmadığını, yol olarak kullanılmadığını, bu kısmın kendisi tarafından tarımsal amaçlı kullanılan, kültür arazisi niteliğinde olduğunu belirterek, davaya konu Seydikemer İlçesi, Yayla Eldirek Mahallesi, Emirler Mevkii, (kendisine ait 274 ada 8 parsel nolu tapulu taşınmazın bitişiği) yol olarak tescil harici bırakılan takriben 300- 350 m² civarında, ekte sunduğu çap kaydında "A" harfi ile tahmini işledikleri basit krokisinde belirtildiği gibi taşınmazın "Kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine göre" davacı adına tapuya tesciline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu