Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyünde 1975-1976 yılları arasında yapılan genel arazi kadastrosunda tescil davasına taşınmazın bulunduğu alanın, kadastro paftasında Devlet Ormanı sahası olarak tapulama harici bırakıldığının, fen bilirkişi raporunda belirtildiği gibi düzenlenen krokide taşınmazın çevresi orman ağaçlandırma sahası olarak işaretlendiği, taşınmazın yakın çevresinde hiçbir kadastro parseli ve şahıs zilyetliğinde olan kültür arazisinin bulunmadığı, genel arazi kadastrosunun yapıldığı 1975 yılında yürürlükte olan 766 Sayılı Yasanın 2. maddesine göre orman niteliği taşıyan taşınmazlar tescil ve tapulama harici bırakıldığı H.G.K.nun 12/05/2004 gün ve 2004/8-242-292 sayılı kararında kabul edildiği gibi orman olarak tesbit harici bırakılan yerler hakkında sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın değer verilemeyeceği 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılacak orman kadastrosunda her zaman orman kadastro komisyonlarınca orman sınırı içine alınacağı gözönünde bulundurularak 3402 Sayılı Yasanın 14...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacılardan ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Dairenin 27/03/2018 tarihli iade kararında “1- Çekişmeli taşınmazların imar uygulamasına konu edildiği bildirilmekle, hangi tarihte imar planına konu edildiği belediyeden sorulmalı, imar planı, ada dağıtım cetveli ve haritası getirtilmeli, çekişmeli yer için imar parselleri oluşturulmuş ve tapuya kayıt edilmişse, bu parsellerin tapu kayıtları, ilgili imar planları ve haritalarının bu dosyaya konulması, 2- Taşınmazların tescil harici bırakılan alanda kaldığı bildirilmekle, taşınmazların tescil harici bırakılma nedeni, müzekkereye fen bilirkişi raporu ve krokisi eklenerek kadastro müdürlüğünden sorulmalı ve alınacak cevabî yazının dosyaya konulması, 3- Çekişmeli taşınmazlara komşu 1341, 1714, 1346, 1825, 1824, 1736 ve 1735...

      Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tescil harici olmayıp imar yolu ile oluştuğu, tescil davasına konu olamayacağı, imar düzenlemesi iptal ettirilmedikçe davanın dinlenmeyeceği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1997 yılında orman kadastrosu yapılmış, 05.03.1998-06.09.1998 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu 1974 yılında yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz ......

        Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında murisleri adına kayıtlı bulunan eski 1788 (yeni 117 ada 238) parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırlarının yanlış belirlendiğini ve yanlışlığın taşınmazın sınırında bulunan tescil harici alandan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile dava konusu 117 ada 238 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümüne; kadastro bilirkişisi ...ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ...tarafından ibraz edilen 16.07.2020 havale tarihli bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide "A" harfi ile gösterilen ve yenileme kadastrosu sonucu oluşan sınırlara göre kadastro paftasında "yol boşluğu" olarak bırakılan 52,56 m2'lik kısmın eklenmesi suretiyle 238,08 m2 yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 13....

          Mahkemece davanın reddine, 110 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kalan tapuda tescil harici olarak bırakılan ve krokisinde (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen toplam 2263,26 m2 yüzölçümlü dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 20/10/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 1958 yılında yapılmış, çekişmeli yer orman vasfında olduğundan tapulama harici bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın kadastro çalışmaları sırasında orman sahası olarak bırakılan yerin devamında kaldığı, kadastro çalışmaları sonuçlarının 19.03.1971 tarihinde kesinleştiği, 16.01.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastro çalışmasında dava konusu taşınmazın orman tahdit hattının orman olmayan kısmında bırakıldığı, kadastro çalışmalarında orman sayılarak tescil harici bırakılan yerin orman kadastro çalışmalarının kesinleştiği tarihe kadar orman sayılacağı, dolayısıyla orman kadastro çalışmalarının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalı Hazine vekilinin talebi gözetilerek çekişmeli taşınmazın tarla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanun'un 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir....

              Noterliği'nce düzenlenen 11.07.2001 tarih ve 3346 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile kendisine sattığı, davanın neticesinden etkileneceği iddiasıyla satış vaadi ile satın aldığı taşınmazın adına tescili istemiyle harç yatırılmadan davaya katılmıştır. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra 530 parsel yönünden açılan davanın reddine, Harita Mühendisi... tarafından düzenlenen 02.03.2010 tarihli raporda 530 parsel sayılı taşınmazın (A)=935,11 m² bölümü yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ile katılan davacı ... tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kısmen tesbit harici bırakılan taşınmazın tescili ile kısmen de tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                Köyünde tapulama harici bırakılan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 06.04.2007 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 859 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.02.2009 gün ve 2008/16126-2009/1999 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dava dosyasına getirtilen orijinalinden fotokopisi çıkarılmış kadastro pafta örneğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, ne olarak tescil harici bırakıldığı anlaşılamamaktadır....

                  Hükmüne uyulan bozma kararında: ''Her nekadar, mahkemece kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bulunduğu alan çapa bağlanmış ise de bu yerle ilgili tespit tutanağı düzenlenmediği, 1958 yılında yapılan çalışma sırasında taşınmazın Devlet ormanı vasfı ile tespit dışı bırakıldığı, orman kadastrosunun geçip kesinleştiği 1988 tarihine kadar bu yerin orman olarak kabulünün zorunlu olduğu, 1988 tarihinde yapılan orman kadastrosu çalışmasında taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlikle mülk edinme süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın yörede 1957 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Devlet ormanı niteliğiyle tescil harici bırakılan yerlerden olmadığı, taşınmazın bulunduğu alanın bir kısmına kadastro sırasında 23 parsel numarası verildiği, daha sonra bunun sehven yapıldığı anlaşıldığından, parsel numarasının iptal edilerek çekişmeli taşınmazın tespit...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı eski 1495 parsel sayılı 3.650,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 105 ada 2 parsel numarasıyla 4.820,09 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., tescil harici bırakılan taşınmaza komşu çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün arttığı ve tescil harici kısımda bırakılması gereken kadim su arkının çekişmeli taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 105 ada 2 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu