Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ... Beldesi 788 parsel sayılı taşınmaz 3500m2 yüzölçümü ile tarla niteliğinde davalı adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydının beyanlar hanesinde tamamının 6831 SY gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığı yolunda şerh bulunmaktadır. Davacı Hazine, tamamının öncesinin orman olduğunu; yörede 13.04.1999 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

    Yönetimi ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1999 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... ili, ... mevkii 119 ada 52 parsel sayılı taşınmaz 17/01/1990 tarih ve 20 sıra nolu tapu kaydına dayalı şekilde ... vasfıyla Hazine adına tespit edilmişse de, gerçek kişilerce Hazine ve ... Yönetimine karşı 26/11/1989 tarihinde açılan el atmanın önlenmesi davası sonucu kadastro mahkemesinin 2000/3 E. - 2003/54 K. sayılı kesinleşen kararı ile 02/03/2005 hükmen ... olarak tapuya tescil edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29/12/2008 gün ve 2008/13432-18914 sayılı ilamıyla onama kararı verilmiş, süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, taşınmazın kesinleşen 2/B madde sahasında kaldığı nedeniyle Hazinenin davasının kabulüne ilişkin verilen kararın davalı gerçek kişi tarafından temyizi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verildiği, ancak tapu kaydı kadastro sonucu davalı kişi adına oluştuğu ve davalının satın alması söz konusu olmadığı halde, Daire kararında "davalı tarafça koşulları varsa sebebsiz zenginleşme hükümleri gereğince satış bedelinin sorumlu kişilerce kendisine ödenmesinin istenebileceği" denilmesi maddi hata niteliğinde olduğundan, düzeltilmesi gerekmiştir....

        /Köyünde kain 209 parselde kayıtlı 294,00 m²'lik taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 294,00 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 06/11/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/410 Esas ve 2014/441 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı adına kayıtlı olan Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mah./Köy Fındıklıaltı Mevkii 923 parsel sayılı 5.237,00 m2'lik tarla vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 02/11/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

        Ancak 7.6.2004 tarih ve 5178 sayılı Yasa ile 4342 sayılı Mer’a Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve eklenen geçici 3. madde ile de; “ Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mer‘a olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, ilgili Belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir....

          Ancak 7.6.2004 tarih ve 5178 sayılı Yasa ile 4342 sayılı Mer’a Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve eklenen geçici 3. madde ile de; “ Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mer‘a olarak kullanımı teknik olarak mümkün olmayan yerlerin tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, ilgili Belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ibka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir....

            Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Ancak 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerlerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda; hükme dayanak yapılan bilirkişi kurul raporunda; çekişmeli taşınmazların dava tarihindeki gerçek değerleri belirlenmiştir. Bundan ayrı 1 ada 18, 19 ve 20 parsellerin beyanlar hanesinde “19.09.1991 tarih 3115 yevmiye ile terkin edilen bölümlerinin 1 ada 59 parsel numarasıyla 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... ... adına tescil edildi” şerhi bulunduğu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.11.1983 gün ve .../... E. - .../......

                /Köyünde kain 209 parselde kayıtlı 294,00 m²'lik taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 294,00 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 06/11/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/410 Esas ve 2014/441 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı adına kayıtlı olan Bursa İli Karacabey İlçesi Boğazköy Mah./Köy Fındıklıaltı Mevkii 923 parsel sayılı 5.237,00 m2'lik tarla vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 02/11/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

                Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil ile Medenî Kanunun 1007 maddesi uyarınca açılan tazminata ilişkindir. Yörede, 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre yapılan ancak ilân edilmeyen aplikasyon, orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 1987 yılında 3373 ve 3302 sayılı kanunlara göre yapılıp kesinleşen aplikasyon, orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. 1) Davacı vekilinin tapu iptal ve tescil davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu 102 parsel sayılı taşınmaz, hâlen davacı adına tapu sicilinde kayıtlıdır, ancak Asliye 2....

                  UYAP Entegrasyonu