Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ipka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir” hükmü getirilmiştir. Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; Mera Kanunu geçici m.3’ ün uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı vekili, davacı Hazine adına kayıtlı dava konusu 5545 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 2886 Sayılı Yasa kapsamında davalıya satış ihalesinin yapıldığını ve davalı adına tescil edildiğini, ancak anılan taşınmazdaki binanın sahipleri olan dava dışı kişilerce idare mahkemesinde söz konusu ihalenin feshi istemi ile açılan davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini, davalı adına oluşan tescilin yolsun hale geldiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, iyiniyetli olduğunu, ihale bedelinin tamamını Hazine'ye ödediğini, ihalenin iptali için idare mahkemesinde açılan davalarda farklı kararlar verildiğini, bu dosyaların sonuçlarının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının dava konusu taşınmazı edinimine ilişkin ihalenin, idari yargıda iptal...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu olan ve Çilesiz Köyü çalışma alanında bulunan 183 ada 18 parsel sayılı 43064.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken değişik kişilerce kullanıldığı ancak, adlarına edinme koşullarının oluşmadığı açıklanarak; 183 ada 21 parsel sayılı 6084.26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ham toprak niteliğindeki yerlerden olması nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... iki ayrı tapu kaydına dayanarak dava açmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişilerce açılan Taraflar arasındaki uyuşmazlık orman incelemesi yapılan ve tapuda kayıtlı bulunmayan yazılı tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu açıklamalara göre, davalı gerçek kişiler aleyhine açılan sataşmanın önlenmesi davasının reddedilmesi nedeniyle temyiz itirazında bulunan davalı ...’a düşecek miktar ile sınırlı kalmak üzere, harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi yerine davalılara yükletilmesi ve yine davacı lehine takdir edilen avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılması doğru olmamıştır. Diğer yandan; davacı, mülkiyeti Hazineye ait olan dava konusu 1390 parselin bir kısmına zilyet olduğunun tespitine karar verilmesini de istemiştir. Bu tür davaların tapu malikine yöneltilmesi dava şartıdır. Dava şartı kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Tapuda malik olarak Hazine gösterildiğine göre, gerçek kişi davalılar aleyhine açılan zilyetliğin tespiti davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerine yanlışa düşülerek değişik gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

            Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılıp 11.09.2003 tarihinde askı ilanı yapılarak 12.03.2004 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. 20.02.2012 günü Dairede temyiz incelemesi yapılan Dairenin, 2011/13695, 2011/13679, 2011/13680, 2011/13682, 2011/13683, 2011/13678 ve 2011/16090 esas sayılı dosyalarında, “Dava konusu 205 ada 2 parselin farklı bölümlerine karşı davacı gerçek kişilerce, 2. asliye hukuk mahkemesinin sırasıyla 2010/452, 215, 453, 216, 431 ve 306 sayılı dosyalarında kullanım şerhine yönelik davalar açılmış ve mahkemece de işin esasına girilerek kararlar verilmişse de aynı parsel hakkında askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinin 2010/175 esas sayılı dosyası ile gerçek kişilerce kullanım şerhine yönelik dava açıldığı ve tutanağının davalı olduğu, anlaşıldığından ve davalı parselin tutanağı...

              Kaldı ki 5. maddede Tarım Bağ-Kur sigortalılığının zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı ifade edilmiştir. 2926 Sayılı Kanuna tabi kişilerce 36. maddede sayılan kurum, şirket, işletme veya gerçek kişilere satılan ürün bedellerinden prim borcuna mahsuben %1 oranında kesinti yapılması ve bu kesintilerin anılan gerçek ve tüzel kişilerce ertesi ayın 20. günü akşamına kadar Bağ-Kur'a intikal ettirilmesi gerekir. İşte bu bağlamda sigorta primlerinin, ürün bedellerinden Bağ-Kur adına tevkif suretiyle, tahsili halinde kişinin yukarda izah edilen 5. maddede yer alan anlamda tescil işleminin bu tevkifat tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu kapsamda davacının ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsil edilmiş herhangi bir prim kaydı bulunup bulunmadığı araştırılmış değildir....

                Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ipka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir” hükmü getirilmiştir. Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır....

                  Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ipka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir” hükmü getirilmiştir. Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır....

                    Ancak ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz olarak tescilleri aynen ipka edilir. Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek veya tüzel kişilere tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin açılan davalardan, emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden taşınmazların halen maliki olan kişilerce Hazineye bedelinin ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Evvelce açılan davalarda Hazine lehine kesinleşen kararlara konu taşınmazların tapuları aynı esaslara göre önceki maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir” hükmü getirilmiştir. Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır....

                      UYAP Entegrasyonu