Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in fiili tasarrufuna rastlanmadığından 2002 yılında Belediyece imar uygulaması yapılarak yeni oluşan 5621 ada 1 parsele taşındığını, bu imar uygulamasına karşın herhangi bir idari dava açılmadığını, daha sonra bu parseller üzerindeki tapu tahsis şerhlerininde terkin edildiğini, geçerli bir tapu tahsis belgesinin kalmadığını, şuyulandırma sonucu oluşan parsellerin ticaret alanında kaldığını, tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptali ve tescil isteminin koşullarının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, savunmuştur. Mahkemece, davanın konusunun şahsi hak niteliğinde olduğu ve bu hakkın dava konusu taşınmazda davalıya karşı tapu iptali ve tescili şeklinde ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Yönetimi vekili, 20/12/2012 havale tarihli dava dilekçesi ile davalı gerçek kişi adına kayıtlı olan...ili, ... ilçesi, ... köyü 130 ada 10 parsel sayılı 1260 m² taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde olduğu halde, 2012 yılında 40 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastro çalışması sonucunda özel orman sayılarak orman sınırı dışında bırakıldığını ancak, eylemli Devlet ormanı niteliğinde olduğunu belirterek, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, tapu kaydının iptali ve elatmanın önlenmesine, 3. kişiler lehine olan şerhlerin silinmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, 2012/133 E. - 2015/291 K. sayılı kararla, Orman Yönetimince açılan tapu iptali ve tescil davasının tefrikine, orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, 40 numaralı Komisyonun orman sınırı dışına çıkarma işleminin iptaline, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına karar verilmiş, tefrik edilen tapu iptali ve tescil davası ise aynı...

      Bu nedenle; hükmün 3, 4, 5, 6 ve 7 numaralı bendlerinin hükümden çıkartılmasına ve bunun yerine 3 numaralı bent olarak "3- 3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanun ile eklenen 36/A maddesi ile geçici 11. maddesine göre; davacı Orman Yönetiminin yaptığı tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve aynı kanun hükmü gereğince davacı Orman Yönetimi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına'' cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve tapu iptali ve tescil davası yönünden kurulan hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine,2) Davalı Hazine vekilinin TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı gerçek kişi tarafından, Orman Yönetimi tarafından aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasından sonra, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle tazminat istemiyle dava açılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Yolsuz Tescile Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu bakımdan tescil illi bir hukuki muameledir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1015. maddesinin birinci fıkrasına göre tapu sicilinde tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır. Tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu, TMK'nın 1024. maddesinin ikinci fıkrasında "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur" şeklinde açıklanmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu taşınmazların mütegayyib eşhastan metruk olup enstitü mezunu öğretmenlerin geçimini temin için Köy Tüzel Kişiliği adına tescil edildiğini, tahsis amacının günümüzde geçerliliğini yitirdiğini, ayrıca taşınmazların hiçbir zaman tahsis amacına uygun kullanılmadığını ve şahıslar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tahsisi amacına uygun kullanılmadığı, aksine köy halkından bir takım kişilerce gelirleri kendilerine ait olmak üzere sahiplenildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve terkin, meni müdahale ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve terkin, meni müdahale davasının kısmen kabulüne ve kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.02.2013 gün ve 400/44 sayılı hükmün ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.07.2013 gün ve 132/84 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı Hazine vekili, davalı ... Belediyesi tarafından kamulaştırılan ... parsel (yeni 272 ada 3 parsel) sayılı taşınmazın 84 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisinin içinde (deniz tarafında) kaldığını açıklayarak, bu kısmın tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava konusu 171 parsel sayılı taşınmazın 748,71 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılarak kamuya terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı; davanın reddini savunmuştur....

                Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, somut olayda Medeni Yasanın 713/6. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı, Hazine tarafından tapu iptali ve tescil davası açılmadığı, bir taraftan açılan orman sınırlaması ve şehrin iptali davasında da davaya dahil edilen Hazine tarafından tapu iptali ve tescil istenemeyeceği, orman sınırları içinde kalan taşınmaz hakkında Hazine yada Orman Yönetimi tarafından tapunun iptali ve tescili konusunda dava açılabileceğinden usul ve yasaya da uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 170.00.- TL. para cezasının Hazine ve gerçek kişiden ayrı ayrı, Harçlar Yasası uyarınca 32.30.- TL. red harcının ise düzeltme isteyen gerçek kişiden alınmasına 18.12.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/741 Esas, 1997/879 Karar sayılı ilamı ile bilirkişi raporu ve krokisi olmadığı için terkin ve tescil işleminin yaptıramadıklarını, söz konusu mahkeme kararı gereğinin yerine getirilerek davalılar adına kayıtlı olan 596 m2 lik alana ilişkin tapunun iptal edilerek yol olarak tescil edilmesini talep ettiklerini belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu