WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davalı idarece 2018 yılında 2942 sayılı yasanın 27.maddesine eklenen ek fıkra uyarınca şerhin üzerinden altı aylık süre geçmiş olsa bile mahkeme tarafından verilen acele el koyma yetkisine ilişkin olarak davalı kuruma karşı terkin davası açılamayacağını iddia etmiş ise de, 30/04/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile taşınmaza el koyma kararının Mahkemece Tapu Müdürlüğüne bildirilmesi, Tapu Müdürlüğünce taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temliki yapılamayacağının tapu kütüğüne şerh edileceği ilkesinin getirildiği ancak bu madde uyarınca tapu kütüğüne konulan şerhin Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde belirtilen şerhin bir benzeri olduğu, her ne kadar madde metninde idare tarafından şerh tarihinden itibaren ne kadar süre içerisinde Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili talepli dava açılacağı açıkça belirtilmemiş ise de, bu şerhin Kamulaştırma Kanununun 7/son maddesinde belirtilen şerh gibi şerhin...

Somut olayda, davalı idarece 2018 yılında 2942 sayılı yasanın 27.maddesine eklenen ek fıkra uyarınca şerhin üzerinden altı aylık süre geçmiş olsa bile mahkeme tarafından verilen acele el koyma yetkisine ilişkin olarak davalı kuruma karşı terkin davası açılamayacağını iddia etmiş ise de, 30/04/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile taşınmaza el koyma kararının Mahkemece Tapu Müdürlüğüne bildirilmesi, Tapu Müdürlüğünce taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temliki yapılamayacağının tapu kütüğüne şerh edileceği ilkesinin getirildiği ancak bu madde uyarınca tapu kütüğüne konulan şerhin Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde belirtilen şerhin bir benzeri olduğu, her ne kadar madde metninde idare tarafından şerh tarihinden itibaren ne kadar süre içerisinde Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili talepli dava açılacağı açıkça belirtilmemiş ise de, bu şerhin Kamulaştırma Kanununun 7/son maddesinde belirtilen şerh gibi şerhin...

Somut olayda, davalı idarece 2018 yılında 2942 sayılı yasanın 27.maddesine eklenen ek fıkra uyarınca şerhin üzerinden altı aylık süre geçmiş olsa bile mahkeme tarafından verilen acele el koyma yetkisine ilişkin olarak davalı kuruma karşı terkin davası açılamayacağını iddia etmiş ise de, 30/04/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile taşınmaza el koyma kararının Mahkemece Tapu Müdürlüğüne bildirilmesi, Tapu Müdürlüğünce taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temliki yapılamayacağının tapu kütüğüne şerh edileceği ilkesinin getirildiği ancak bu madde uyarınca tapu kütüğüne konulan şerhin Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde belirtilen şerhin bir benzeri olduğu, her ne kadar madde metninde idare tarafından şerh tarihinden itibaren ne kadar süre içerisinde Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili talepli dava açılacağı açıkça belirtilmemiş ise de, bu şerhin Kamulaştırma Kanununun 7/son maddesinde belirtilen şerh gibi şerhin...

Mahkemece, öncelikle dava konusu edilen ve fiili el atıldığı belirtilen alan ile idare tarafından dosyaya sunulan kamulaştırma projesine ekli kroki zeminde fen bilirkişisine işaretlendirilerek, söz konusu alanlar aplike edilip, el atılan alanın daha önce kamulaştırılan alan olup olmadığı, terkin edilen alanın taşınmazın hangi kısımları olduğu hiç bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek, kamulaştırılan alan içerisinde kaldığı anlaşıldığı takdirde, dosyaya sunulan kamulaştırma evraklarından usulüne uygun olarak kamulaştırma işlemleri tebliğ edilip terkin sağlandığı görülmekle, davanın reddine, aksi halde el atılan alanın bedeline hükmedilmesi gerekmektedir....

Ancak; 1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olmasına rağmen, tespit edilen bedelden imar düzenleme ortaklık payı indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Esas Dava konusu taşınmaz için davacı idarenin yol olarak terkin talebi olduğu ve mahkemece bedeline hükmedildiği halde bu parsel sayılı taşınmaz yönünden terkin hükmü kurulmaması, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.bölüm karar da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 30.11.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 4-Dava konusu taşınmaz tek olup asıl ve birleşen davaların toplam...

    Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacının Batman ili Merkez ilçesi Şikeftan köyü 285 parsel nolu taşınmazda 210/201600 oranında hissedar olduğu davalı idare tarafından davacının anılan hissesi üzerine 26/11/2002 gün ve 2170 yevmiye nolu Kamulaştırma kanununun 31/b maddesi gereğince kamulaştırma şerhinin konulmasının sağlandığı ancak bahse konu şerhin 11/11/2013 gün ve 9792 yevmiye nol ile terkin edildiği, bahse konu şerhin davanın açılması esnasında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükmün gerekçesi hatalı olmakla birlikte sonucu itibariyle yapılan yargılamanın usul ve yasaya, Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından; davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Ancak; Mahkemece verilen ilk hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, bozma sonrası verilen kararda yeniden terkin hükmü kurulması gerekirken terkine ilişkin hüküm kurulmadığı gibi faizin bitiş tarihinin de infazda tereddüt oluşturacak şekilde belirtildiği bu defa yapılan incelemeden anlaşıldığından, Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile 02.05.2019 gün 2019/800 E. 2019/8420 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2020/51 E-2021/301 K DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Yoluyla İrtifak Hakkı Tesisi) KARAR : Kemalpaşa 1....

      Merkez Bankası Erzurum Şubesi'nin cevabi yazısında dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeline ilişkin Şube kayıtlarında herhangi bir bilgi yada defter kayıtlarına ulaşılamadığını, on yıl boyunca aranmayan tutarların 17.06.1992 tarihinde TMSF fonuna devredildiği belirtilmiştir. O halde, dava konusu taşınmaz hakkındaki kamulaştırma kararının bedelini de belirtilmek suretiyle kamulaştırma tarihindeki davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği, malikin tapuda ferağ vermemesi üzerine açılan davada da dava dilekçesinin tebliği ile birlikte belirlenen bedelin bankaya depo edildiği ve sonuç olarak verilen terkin kararının da taraflara tebliği ile kararın kesinleştiği anlaşıldığına göre usulüne uygun olarak yapılan kamulaştırma işleminin tamamlandığı hususunda duraksama bulunmamaktadır....

      DAVA Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 443 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak Bitlis-Mutki karayolunun yapımı için 1974 yılında alınan kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırma işlemi yapıldığını, bölgede yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sırasında kamulaştırma işlemiyle yol olarak terkin edilen taşınmazın davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı İzzettin Karasu vekili cevap dilekçesinde; kamulaştırma planlarının kadastro çalışmaları sırasında uygulandığını, eldeki davanın tesis kadastrosu çalışmasının kesinleştiği tarihten 33 yıl sonra açıldığını, bu nedenle hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazı tapuya güvenerek 1993 yılında satın aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

        UYAP Entegrasyonu