Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden mirasçı davacılardan ...’ın murise ait borç için 11.08.2003 tarihinde yapılandırma taahhüdünde bulunmuş ardından 12.08.2003 tarihinde ise 500TL ödeme yaparak terekeyi benimsemiştir. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesi gereğince, mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Ancak davacı mirasçı ... dışındaki davacıların terekeyi benimsediğine ilişkin dosya içerisinde bilgi ve belgeye de rastlanmamıştır....
borca batık olduğunu, yapılacak yargılama sonucunda müteveffa mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça ortaya çıkacağını, ilgili mercilere yazılacak müzekkereler sonucunda terekenin pasifinin ortaya çıkacağını, terekenin aktifi ise bulunmadığını, bu nedenlerle, terekenin borca batıklığının tespiti ile mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesi amacıyla işbu davayı açmak zarureti hâsıl olduğunu bildirerek terekenin borca batıklığının tespiti ile mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....
ın terekesinin teslimi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin mirasçı ...'a teslimine dair verilen 25/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden tarafından, 26/07/2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin teslimi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden tarafından, 05.10.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin teslimi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 06.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Mirasçıların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir....
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 04.06.2015 gününde yapılan talep tereke teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin mirasçılara teslimi ile tereden el çekilmesine dair verilen 07.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2012 gününde verilen ihbar müzekkeresi ile terekenin teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tesbiti-Tedbirlerin Alınması-Resmi Defter Tutulması-Terekeye Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz; mahkemenin 06.06.2012 tarihli duruşmasında ara karar ile verilmiş olan tedbirlerin kaldırılması isteğinin reddine yönelik ara kararın (ek karar) temyizine ilişkindir. Dava terekenin tespiti, gerekli koruma önlemlerinin alınması, mirasın kabul veya reddine yönelik olarak defterinin tutulması (TMK.md.619) ve terekeye temsilci atanmasına yönelik olup mahkemenin 06.06.2012 tarihli ara kararı ile verilen tedbirlerin tarafların itirazı ile ya da mahkemece re'sen kaldırılması veya değiştirilmesi mümkün olan terekenin korunmasına yönelik geçici önlemlerden olup (TMK.md.589) temyizi kabil olmadığından mirasçı ...'...