Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 2016/8390 Esas - 2017/1545 Karar) Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz. Somut olayda terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nın 605/2. maddesi gereğince 05/02/2019 tarihinde ölen Ayşe Tutumlu'nun mirasının hükmen reddinin tespiti talep edilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tereke tespitine (TMK. md. 589) ilişkin olup, terekenin resmen yönetilmesi ve defter tutulmasına yönelik bir talepte bulunmamaktadır. Sulh hakiminin terekenin tespitine dair verdiği karar, nihai karar niteliğinde olmayıp tedbir niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir. Bu bakımdan terekenin tespitine yönelik olan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.09.2012 (Per.)...

    Redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulmasına yönelik bir dava bulunmamaktadır. İstek ve hüküm Türk Medeni Kanununun 589 ve devamı maddelerinde düzenlenen terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulmasına ilişkin olup, terekenin korunması kapsamında önleme ilişkin verilen karar temyizi kabil değildir. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 26.10.2009 (Pzt.)...

      Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının babası olan murisin aktifinin bulunmadığını, terekesinin borca batık olduğunu bildirerek murisin mirasını reddettiği, eldeki dava TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddinin tespiti istemine ilişkin olup, tereke alacaklılarına karşı açılması gereken (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK) bu davalarda yetkili mahkemenin alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgâhı ve bu bağlamda Edirne mahkemesi olduğu hususlarında dosya kapsamında uyuşmazlık bulunmadığı, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebileceği, ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, mirasın reddedilmiş sayılacağı, TMK.nun 605. maddesi uyarınca, miras bırakanın ödemeden aczinin de ölüm tarihine göre belirleneceği, ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm mal varlığının terekenin aktifini, tüm borçlarının ise terekenin pasifini oluşturduğu, terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini...

      Dava miras bırakana ait terekenin mahkemece tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacı tarafından istinafa konu edilmiş ise de, istinaf dilekçesi ile dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı miras bırakanına ait bilinmeyen terekenin mahkemece tespitini talep etmektedir. Bilindiği üzere terekenin tespiti müessesesi TMK 589 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Maddedeki terekenin tespiti talebi, mirasçılar tarafından tespit edilmiş ve var olan ancak koruma altına alınmadığı ve tespiti yaptırılmadığı takdirde terekeden ayrılma ve kaybolma ihtimali bulunan tereke mallarının tespiti isteminden ibarettir. Mirasçılar tarafından tespit edilememiş mal varlığının mahkemece tespiti istemi TMK 589 ve devamı maddeleri ile bağdaşmamaktadır....

      Davacının talebi Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti ve ortaklığın giderilmesi olduğu halde mahkemece davanın hatalı olarak nitelendirilmesi ve tereke tespiti ve ortaklığın giderilmesi davalarının birlikte yürümesinde bir fayda olmayıp davaların tefrik edilmemesi hususları hatalı olmuştur....

      Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; murisin ölümü ile terekenin bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçeceğini, murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahil olduğunu, ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturacağını, terekenin pasifinin aktifinden fazla olmasınin terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterdiğini, mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan somut davada terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiğini, icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğunun kabul edildiğini, aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak...

      DEĞERLENDİRME: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, TMK'nın 605/2.maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteğine ilişkindir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir.Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2).Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/06/2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesinin temini için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Hak sahiplerinin istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 02/07/2014 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 589. maddesi gereğince terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....

          UYAP Entegrasyonu