ve belgelerin ivedilikle temini ve tespiti için Yapı ve Kredi Bankası A.Ş....
Davacının defter tutulmasına dair isteği, Türk Medeni Kanununun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, aynı Kanunun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulmasına yönelik bir dava bulunmamaktadır. İstek ve hüküm Türk Medeni Kanununun 589 ve devamı maddelerinde düzenlenen terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve defterinin tutulmasına ilişkin olup, terekenin korunması kapsamında önleme ilişkin verilen karar temyizi kabil değildir. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 26.10.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm terekenin tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.11.2013 (Pzt.)...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/54 Tereke sayılı dosyası ile 18.06.2009 tarihinde terekenin resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması için talepte bulunulduğu ve İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2009/2821 sayılı dosyası ile ... mirasçıları olan davacılar aleyhine 06.08.2009 tarihinde uyuşmazlık konusu ilamlı takibin başlatıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere TMK'nın 625/1. maddesi uyarınca resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları nedeniyle icra takibi yapılaması mümkün bulunmadığından resmi defter tutulması isteminden sonra başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; yerel mahkemenin, TMK’nın 625. maddesi uyarınca resmi defter tutma işleminin devamı müddetince terekenin borçları nedeniyle icra takibi yapılamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline dair verdiği kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/09/2008 gününde verilen dilekçe ile mirası reddin iptali ve terekenin resmen tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın reddinin iptali ve terekenin resmen tasfiyesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalının mirasbırakanından alacaklı olduğunu, davalıların ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/287 Esas ve 2008/473 Karar sayılı dosyası ile mirasın reddettiklerini, mirasın reddi işleminin iptalini ve terekenin resmen tasfiyesi istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, murisin terekesinin TMK'nın 612 ve 636. maddeleri gereğince tasfiyesine ilişkindir. Davacı alacaklı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; 24.01.2013 tarihinde vefat eden ...'ın 12.06.2013 tarihi itibariyle vergi dairesine 4.548,73 TL borcu olduğunu, mirasçılarının vergi borçlarını ödemediği gibi mirasının da reddedildiğini, bu durumda vergi dairesinin alacağının tehlikeye düştüğünü, muris ...'...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2015 NUMARASI : 2013/85-2015/39 Uyuşmazlık ve hüküm; murise ait tereke defterinin tutulması ve terekenin tespiti istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile “muris ...’a ait terekenin tespiti yapılmış olduğundan mahkememizin dosyadan el çekmesine, kaydın kapatılmasına, muris ...’ın terekesinin iflas usulü ve basit tasfiye yolu ile tasfiyesine, tasfiyeye terekenin defterinin düzenlenmesi ile başlanılmasına” karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır....
Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. md. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK. md. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mirasbırakan Sancaktar Yıldırım 06.09.2004 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (md.208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....