Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/7818 Esas, 2017/9582 Karar sayılı ilamı) Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.(Bknz. Yargıtay 14....
Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup - olmadığının tespiti gerekmektedir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup - olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup - olmadığı, murisinin malvarlığı bulunup - bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil Dairesi'nin, vergi daireleri, belediyeler ve tapu dairesi'nin vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak dosya içerisinde getirtilen murise ait tapuda kayıtlı taşınmazların değeri uzman bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak aktif ve pasifin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 20.11.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tasfiyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. md. 612). Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir....
Mirasın en yakın mirasçılar tarafından reddi halinde mirasbırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinin terekeyi kendiliğinden iflas hükümlerine göre resmi tasfiyeye tabi tutması gerektiği, alacaklının buradaki talebinin terekenin sulh hukuk mahkemesince tasfiyesine yönelik olduğu, bu istemin bir süreye de tabi olmadığı, mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre resmen tasfiyesinin yapılmasının gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca HMK 139. maddesine göre ön inceleme duruşma gününün taraflara bildirilmesi gerekirken, mahkemece ön inceleme duruşmasının davacı vekiline tebliğ edilmeden yapılması ve vekilin yokluğunda karar verilmesi de usül hükümlerine aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davadaHukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin tespiti ve resmi tasfiyesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacıların talebinin terekenin tespiti yanında tenkise de ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın terekenin tespiti istemine ilişkin olup , tenkis talebi olmadığından çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı TMK’nın 634. Maddesinde “resmi tasfiye, sulh mahkmesince veya atayacağı birkeç tasfiye memuru tarafından yapılır “ şeklinde düzenlenmiştir....
Mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa sulh hakimi terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Defter tutma işlemi gecikmeksizin tamamlanır. (TMK m.590) Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi istem üzerine veya re'sen tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanun da belirtilen hallerde tereke de bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Mirasbırakan yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine gönderir. (TMK m.589) Tüm bu önlemler terekenin korunması ve tespiti kapsamındadır....
Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605). Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Dosya kapsamından muris ...'un ölüm tarihinin 30.07.2007 olduğu, ..Dairesi mükellefi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ...'un, .. Dairesi Müdürlüğüne yaptığı başvuru üzerine muris ..'un anlaşılmasına karşılık ...'...
Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....
Mahkemece, davacıların veraset ve intikal vergisi beyannamesi sundukları, bu nedenle de mirası kabul etmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, muris tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1622 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını, terekenin resmen yöneltilmesini ve tereke temsilcisinin davayı takip etmesini, muristen 50.000,00 TL alacaklı olduğunu, banka kayıtlarını süresinde sunacağını beyan etmiş, delil olarak da ... 12. İcra Dairesinin 2009/1928 ve 1930, ... 6. İcra Dairesinin 2008/375 ve ... 8. İcra Dairesinin 2011/11504 sayılı dosyalarını göstermiştir. Mirası gerçek ret talebinde bulunan mirasçı ... vekili davaya müdahil olmak istemiş, mahkemenin 24.11.2015 tarihli 3. duruşmasının 6 numaralı ara kararıyla, mahkemenin 2014/2066 Esas sayılı dosyası ile muris ...'nın mirasını ret ve tesciline karar verilen ...'ın müdahale talebinin hukuki menfaat yokluğu nedeniyle HMK 65 vd maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne; dosyadaki bilgi ve belgelere göre muris ...'nın terekesinin tesbitine, TMK’nın 619 ve devamı maddeleri gereğince muris ...'...