Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında: mirasçının terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir (TMK m. 605/2, 610/2). Mirasın hükmen reddine karar verilebilmesi için terekenin aktif ve pasifinin belirlenmiş olması gereklidir. Bilindiği gibi terekenin borca batık olup olmadığı murisin terekesinin aktif ve pasifinin tamamen bilinmesi ile mümkündür. Somut olayda mahkemece davalı vekili davayı kabul ettiğinden davanın kabulüne karar verilmiş, murisin terekesinin aktifi ve pasifi araştırılmamıştır....

    Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup - olmadığının tespiti gerekmektedir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup - olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup - olmadığı, murisinin malvarlığı bulunup - bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil Dairesi'nin, vergi daireleri, belediyeler ve tapu dairesi'nin vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak dosya içerisinde getirtilen murise ait tapuda kayıtlı taşınmazların değeri uzman bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak aktif ve pasifin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK.nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... Yönetim A.Ş vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 02.05.2011 tarihinde ölen muris ...’in terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14....

      Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde yazılı eylemlerde bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman terekenin borca batık olduğunun tespitini isteyebilirler. Mirasın hükmen reddi davasını yasal ve atanmış mirasçılar açabilir. Mirasçı olmayan kişinin dava açma hakkı yani aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan mirasçılık belgelerine göre, davacı ...'in muris ...'in mirasçısı olmadığı anlaşıldığından aktif dava ehliyeti de bulunmadığı gözetilerek davanın ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

        Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

        TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, miras bırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

          Davacılar miras bırakanın ölüm tarihinde, terekesinin borca batık olduğunu belirtip bu sebeple terekenin borca batık olduğunun tespitine kararı verilmesini talep etmişlerdir (TMK. m. 605/2). Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz. Türk Medeni Kanunu 605/2 maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkin dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür....

            Şti adlı iki tane limited şirketinin bulunduğunu, şirketlerin vergi dairelerinde kayıtlı ödenmemiş bir çok borcu olduğu gibi murisin terekesindeki aktiflerin pasifleri karşılamaya yetmeyeceğini, konu ile ilgili Yargıtay kararlarında tereke borca batık olduğu takdirde mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağı ve ret hakkında yoksun kalmadıkça her zaman borca batık olduğunun tespitinin istenebileceğinin kabul edildiğini, muris T18 kalan mirasın borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında T17'ın vefat etmesi üzerine mirasçılarının davaya dahili sağlanmış ve kendilerini vekille temsil ettirmek suretiyle yargılamaya katıldıkları tespit edilmiştir. CEVAP: Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulü ile; T.C. Kimlik nolu T18 terekesinin borca batık olduğunun ve davacıların mirası reddetmiş olduğunun tespitine karar verilmiştir....

            Somut olaya gelince; dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre davanın TMK'nın 605/2 maddesi uyarınca mirasın hükmen reddi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Zira davacılar, muris ...'ün terekesinin borca batık durumda olduğunun ve muris aleyhindeki icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişlerdir. Öte yandan, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/382 Esas, 2014/405 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, muris ... mirasçılarından......

              UYAP Entegrasyonu