Dava, TMK'nun 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Dava murisin alacaklılarına karşı açılır ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm mal varlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Bu davada yetkili mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.09.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 17.10.2013 tarihinde vefat eden ...'nun terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.06.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 19.06.2013 tarihinde vefat eden ...’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Davalı ve birleştirilen dava davalısı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili temyiz dilekçesinde, mirasın reddi için gereken yasal hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, terekenin aktif ve pasifinin ve terekenin davacı tarafından benimsenip benimsenmediğinin yeterince araştırılmadığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir. 5.YARGITAY KARARI 5.1.Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. 5.2.Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasında, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 madde). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir....
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 26.09.2012 tarihinde vefat eden muris ...'in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile mirasın davacılar tarafınca hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 2015/18343 Esas, 2017/2890 Karar nolu ilamı) Somut olayda; davacı tarafça murise ait terekenin borca batık olduğunun ileri sürülerek terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine yönelik karar verilmesin talep edildiği, yerel mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı Müflis T9 A.Ş. İflas İdaresi vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında, yerel mahkemece murisin vefat tarihi itibariyle terekenin borca batık olup olmadığı hususunun tespiti açısından gerekli araştırmanın yapılarak murisin vefat tarihi itibariyle terekenin borca batık olduğunun tespit edildiği ve davanın kabulüne yönelik kararın verildiği görülmektedir....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığının tespiti amacıyla murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.03.2016 gün ve 2015/13197 Esas ve 2016/2526 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakan ... 28.05.2006 tarihinde öldüğünü belirterek terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir....
Medeni Kanunun 605. maddesi mirasın hükmen reddi ile ilgili hükmü içermektedir. Söz konusu kanuna göre miras bırakan kişinin borca batıklığı açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras otomatik olarak reddedilmiş olacaktır. Yani yasaya göre mirasın hükmen reddi cherhangi bir süreye bağlanmamıştır. Mirasın hükmen reddi koşulu miras bırakan kişi (muris) vefat ettiğinde bu kişinin borçlarının tüm alacak ve malvarlığından fazla olması gerekir... Bu kapsamda, mirasbırakana ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Mahkemece söz konusu eksiklikler giderilmeden karar verildiği görülmektedir..." ifadelerini içeren gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurmuştur ....