Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, muris T8'ün 28/09/2021 tarihinde öldüğü, dosya arasına alınan nüfus kayıtlarına ve sunulan mirasçılık belgesine göre geriye mirasçıları olarak çocukları T6, T4 ve Kamil Tolga Gürbüz'ün kaldığı, mirasçılar T6 ve T4'ün Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/928 Esas, 2021/896 Karar sayılı ilamı ile muris T8'den kalan mirası kayıtsız ve şartsız reddettiği, yine dava dışı mirasçı Kamil Tolga Gürbüz'ün Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1804 Esas, 2022/397 Karar sayılı ilamı ile muris T8'den kalan mirası kayıtsız ve şartsız reddettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, TMK'nın 612. maddesinde; "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir" hükmü düzenlenmiştir. Eldeki davada murisin en yakın mirasçıları olan çocukları T6, T4 ve Kamil Tolga Gürbüz tarafından miras ret edildiğinden, muris T8'ün terekesi tasfiyeye tabidir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Teslimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Cumhuriyet Savcılığı tarafından mirasbırakanlara ait eşyaların mirasçılarına tesliminin talep edilmesi üzerine mahkemece eşyaların mirasçılardan ...ye yediemin sıfatıyla teslim edilmiş olduğu, terekenin resmen idaresini gerektirecek bir durum bulunmadığı gibi mirasçılar tarafından açılmış terekenin tasfiyesi ve teslimine dair bir davanın da bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06/06/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptaliyle terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve davalının miras payına düşen miktardan icra dosyası alacağı kadarının dosyaya aktarılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, mirasın reddinin iptaline diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13/03/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, davacının ... 2. İcra Dairesinin 2009/11365 sayılı dosyasında davalıdan alacaklı oluğunu, davalının muris ...’dan kalan mirası ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/509-484 E., K....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle en yakın mirasçılarının tümü tarafından mirası reddedilen ...a ait terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin (TMK.md.612) davacı ve çocuklarına mirasın ve intikalinin mümkün bulunmadığının ve sonucu itibariyle ret hükmünün doğru olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.04.10.2010 (pzt.)...

        Davacılar vekili tarafından 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 02.03.2016 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle miras en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedildiğinden TMK'nın 612. maddesi uyarınca terekenin iflas hükümlerine göre resmen tasfiye edileceğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Terekenin Resmen Tasfiyesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 11.04.2011 gün ve 4212 - 6336 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, terekenin resmi tasfiyesine ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açılanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.09.2011 (Çar.)...

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden vekili tarafından, 31/08/2009 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dosyanın Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/316 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair verilen 04/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nun 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Tarafların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....

              Bu nedenle açılan iptal davasının sonucunun beklenmesi ve davanın reddine karar verilmesi ve kesinleşmesi halinde ise mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının düşünülmesi, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi yoluna gidilip tasfiye sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi gerekir. HGK.nun 3.7.2002 tarih E.15-572 K.577 sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir. O halde yukarıda sözü edildiği gibi araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 7.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                (TMK.m.641/1), 3- Terekenin tasfiyesine konu mallar murisin hem kişisel malları ve hem de edinilmiş mallarıdır. 4- Terekenin net miktarının (net terekenin) bulunması için öncelikle tasfiyede sağlanan eşin katılma alacağının çıkarılması gerekmektedir. Böylece terekenin tasfiyesinden düşecek paydan önce, eş mal rejiminin tasfiyesinden düşecek paya sahip olacaktır. 5- Miras, miras bırakanın ölümü ile açılır....

                  Bu durumda mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. O halde yukarıda açıklanan yöntemle ölü borçlunun davada temsili sağlanarak husumet sorununun çözümlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm doğru görülmemiştir. (HGK'nun3.7.2002,15/572-577; 29.1.1975 ve 1682-100,; Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947 sayılı ilamları da aynı doğrultudadır). Kabule göre de; bu tür davaların dinlenebilirlik koşullarından biri de borçlu hakkında yapılmış takibin kesinleşmiş olmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu