Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının düşünülmesi, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi yoluna gidilip tasfiye sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen davalı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi gerekir. Dairemizin 12/06/2015 tarih 2015/6042 E. 2015/8196 K. sayılı, 15.09.2021 tarih 2019/5347 E. 2021/5520 K. sayılı ilamları ve HGK'nın 3.7.2002 tarih E.15-572, K.577 sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir....

    Yukarıda açıklanan hukuksal olgular dikkate alındığında mirasbırakanın eş ve çocukları ile irs ilişkisini gösterir mirasçılık belgesi düzenlenmeli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince mirasın en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilmiş olması nedeni ile terekenin resen iflas hükümlerine göre tasfiyesi için reddi tespit eden mahkemeye bildirimde bulunulmalıdır. Açıklanan nedenlerle yasaya aykırı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/2201- 2126 sayılı ilamı ile mirası reddettiği, bu durumda mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.( TMK 612/1,636.maddeleri ) Burada tasfiye süreye tabi değildir. Ayrıca TMK'nın 633.Maddesini uygulanma yeri yoktur. Sulh Hukuk Mahkemesince en yakın mirasçılarının tamamının mirası reddetmeleri sebebiyle herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gitmesi gerekir. O halde mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin gerçekleşeceği dikkate alınarak, yukarıda belirtilen mirasın reddi dosyasında terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek resmi tasfiye talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK 353 (1) a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. 3 İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 3.1.İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi için ihbarda bulunulmasına karar vermiştir. 4 BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI 4.1.Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiştir. 4.2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun tespitine karar vermiştir. 5 TEMYİZ 5.1.Davalı Maliye Hazinesi vekili, kararı temyiz etmiştir. 5.2.Temyiz Nedenleri 5.2.1.Davalı Maliye Hazinesi vekili, terekenin ve benimsenip benimsenmediği hususlarının yeterince araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. 6 YARGITAY KARARI 6.1....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/2667 Esas sayılı dosyadaki 27.10.2011 gününde verilen ihbar ile terekenin tasfiyesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; terekenin iflas usulü ile tasfiyesine yer olmadığına dair verilen 26.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi alacaklı SGK vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, alacaklı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 03.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır. Somut olayda, davalı ..., davalı ...'ın eldeki dava açıldıktan ve karar verildikten sonra 04/06/2018 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının mirası Çorlu Sulh reddettiğini iddia etmektedir. Yapılacak iş M.K.'nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca Zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/166 Esas, 2022/124 Karar sayılı ilamı ile murisin mirasını reddettikleri, kararın 23.06.2022 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla terekenin resmi tasfiyesinin mirasın reddine karar veren mahkemece yapılmasının gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 612 nci maddesi uyarınca terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi istemine ilişkindir. B....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden vekili tarafından, 14.01.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve tasfiyesi talebi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; İcra İflas Kanununun 217. maddesi uyarınca terekenin tasfiye işlemlerinin tatiline dair verilen 04.07.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, talep eden ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 19.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK) 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir. Alacaklı, her ne kadar terekenin iflas yoluyla tasfiyesini talep etmişse de ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/163 Esas, 2012/344 Karar sayılı dosyası üzerinden borçlu (murisin) en yakın mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedilmiş olduğundan alacaklının TMK m. 612 uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yönelik bir talep olup, bu dava dosyasından Büyükçekmece 3....

                  TMK'nın 636. maddesine göre "Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır." Benzer yönde 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 52. maddesi, "Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu'nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır." hükmünü içermektedir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu