Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 06.03.2012 gününde verilen dilekçe ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, muris ...'ın vergi borcunun bulunduğunu, murisin tüm yasal mirasçıları tarafından mirasın reddi talebinde bulunulduğunu ileri sürerek murisin terekesinin resmi tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, murisin kardeşleri ... ve ... mirasçı gösterilerek talebin kabulüne, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiştir....

    Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Asliye Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikteki banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle 6102 sayılı TTK 4. maddesi uyarınca dava, ticari dava niteliğinde olup ticaret mahkemesi görevlidir. Yerel mahkemenin uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemesini görevli kabul etmesinde isabet bulunmamaktadır. Bu halde, ticari nitelikteki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine devam edilerek, TMK 612. maddesi gereğince, muris ...'...

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.02.2011 tarihli 2011/260 E 2011/221 K. sayılı veraset ilamına göre ... ile ...olduğu, adı geçen mirasçıların Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/289 E 2011/452 K. sayılı ilamı ile mirası kayıtsız şartsız reddettiği, davacı tarafça vefat eden ... mirasçıları tarafından mirasın reddedilmiş olması nedeniyle terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve tasfiye memuru atanmasını teminen Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/78 tereke sayılı dosyasında dava açıldığı, mahkemece muris ...'in terekesinin tasfiyesinin borçlu olarak kapatılmasına karar verildiği, terekeye tasfiye memurunun atanmadığı, terekenin tasfiyesi yargılamasında davacının da tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, kapatmanın kaldırılması yönünde açılan bir davanın da olmadığı gözetildiğinde davada husumetin yöneltilebileceği hasımın bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır....

        Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının düşünülmesi, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddeden davalı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi gerekir. HGK'nun 03.07.2002 tarih E.15-572 K.577 sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir. (Aynı yönde bkz. 11. HD 23.09.2013 tarih ve 2015/6042-8196 sayılı Kararı) O halde yukarıda sözü edildiği gibi araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi de doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemini kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 15.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin tasfiyesi Hazine tarafından terekenin tasfiyesi davasının reddine dair ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.03.2013 gün ve 6/24 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, mirasbırakan ...'ın tüm yasal mirasçıları hakkında mirasın reddinin tesciline karar verildiğini ileri sürerek TMK.nun 612 ve 636. maddeleri gereğince murisin terekesinin tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm mirasçılar tarafından murisin tüm mirası reddedildiğinden ret kararını veren ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1336 Esas 2010/1751 Karar ve 2010/1332 Esas 2010/1507 Karar sayılı dosyalarından TMK'nun 612 maddesi gereğince resmen tasfiyenin yapılması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine, ... 4....

            Ölenin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK. m.612/1-2) İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (md.208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (md.208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (md.208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesinden ibarettir. TMK'nın 612/1 maddesi hükmü uyarınca en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinin sağlanması istenmiş olup uyuşmazlığın mirasın reddinin tesbitine karar veren ... 2....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK’nın 612.maddesi uyarınca terekenin tasfiyesi istemine ilişkindir. 20.9.1959 tarihli 4/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da açıklandığı üzere ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, sulh hakimi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye yoluna gidilir. Nitekim, TMK’nın 612/1.maddesi “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.” hükmü taşımaktadır. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. TMK’nın 612.maddesi gereği tasfiyeye tabi olan tereke hakkında, miras bırakanın alacaklısının tasfiyeyi istemesi teknik olarak bir dava olmayıp hakimin harekete geçmesini sağlayan ihbar niteliğindedir. Tasfiye işlemlerinde görevli ve yetkili mahkeme mirasın reddine karar veren mahkemedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.04.2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve iflas hükümlerine göre tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, murisin terekesinin TMK'nın 612 ve 636. maddeleri gereğince tasfiyesine ilişkindir. Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.02.2010 tarihinde vefat eden ...'ın ödenmemiş kira alacaklarının olduğunu ve dükkanda murise ait eşyaların bulunduğunu belirterek, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesini ve tasfiye sonucunda alacağının ödenmesini istemiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, "Davacı taraf her nekadar 26/12/2020 tarihinde vefat eden muris T4 nın mirası tüm mirasçıları tarafından reddedildiğinden, TMK' nun 612/1 maddesi uyarınca terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesini talep etmiş ise de; mirasçı Hamza BACARA' nın 12/10/2022 tarihli talebi üzerine mahkememizce 17/10/2022 tarih ve 2022/1318 Esas, 2022/1252 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile muris T4 nın mirası iki pay kabul edilmekle bir payın T.C. Kimlik Nolu Hamza BACARA' ya ve bir payında T.C. Kimlik Nolu T3 ya aidiyetine karar verildiği, TMK madde 612 gereği iflas hükümlerine göre tasfiyenin İİK uyarınca yapılacağı, iflas hükümlerine göre tasfiye yapılması için TMK'nın 605/1 ve 609. maddeleri gereği tüm yasal mirasçılar tarafından reddin olması gerektiği, mirasçılar olarak görünen Hamza BACARA' nın ve T3 nın açmış olduğu bir mirasın reddi dava kaydına rastlanılamadığından TMK 612. Madde hükümleri oluşmadığından aşağıdaki şekilde hüküm yoluna gidilmiştir....

                nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın hükmen reddine ilişkin Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/87 Esas sayılı dosyasında mirasın reddine karar verilmesi halinde; kararın kesinleşmesi beklenerek mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz. (Yargıtay 2....

                  UYAP Entegrasyonu