Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan Türk Medeni Kanununun 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanununun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir....

    Sayılı dosyası ile davalı şirkete yönetici kayyumu atandığını, Mahkemece İstanbul 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/26 Tereke dosyasının derdest olduğundan bahisle eksik inceleme ile şirket hisseleri tereke dahilinde imiş gibi karar verildiğini, oysa davalı şirketin hisselerinin terekeye dahil olmadığını bu hususta İstanbul 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/26 tereke dosyasında 13.07.2020 tarihinde ara karar oluşturulduğunu, davacı kayyum atanmasına karar veren Bakırköy 6.ATM 2020/792 E....

      Mirasçılardan birisinin sulh mahkemesine başvurması, tereke temsilcisi atanması için yeterli ve gereklidir. Tereke temsilcisi atanması bakımından diğer bir şart, miras ortaklığının varlığını sürdürüyor olmasıdır. Tereke temsilcisi atanması bakımından şekli şartların sonuncusu, tereke temsilcisine ilişkin ihtiyacın başka şekillerde karşılanmamış olmasıdır. Mahkeme tereke temsilcisi atanmasının gerekli olup olmadığını değerlendirirken, daima bütün olarak miras ortaklığının menfaatini değerlendirmektedir. Miras ortaklığının uyuşmazlık nedeniyle birlikte hareket edememesi durumunda tereke temsilcisi atanması gerekmektedir. Belirtilen tereke temsilcisi atanmasına ilişkin şartlar gerçekleştikten sonra, atanacak tereke temsilcisini belirleme yetkisi olan Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından mirasçılardan birisinin tereke temsilcisi olarak atanması olanaklıdır....

        Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve geri çevirme sonucu tereke temsilcisi ...’a gerekçeli karar usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın bir kısım mirasçılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren bir kısım davacı mirasçılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın temyiz eden bir kısım davacı mirasçısına geri verilmesine, 11.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya içeriğinden; birleştirilen davada terekeye temsilci atandığı tereke temsilcisi ...'e davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmediği, kararın birleştirilen davanın davacısı mirasçı ... tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı yada mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şiretini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı mirasçının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya içeriğinden; bozma ilamı uyarınca terekeye temsilci atandığı, tereke temsilcisi ...'a davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şiretini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı mirasçının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya içeriğinden; terekeye temsilci atandığı, tereke temsilcisi Av. ...’a davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmediği, kararın asıl ve birleştirilen davaların davacısı ... vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şiretini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren asıl ve birleştirilen davalarda davacı mirasçının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....

                  Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler. Mahkememizce yapılan incelemede, davacının da mirasçı olduğu ...'nun davalı şirkette %16 pay sahibi olduğu, ölümü ile veraset ilamı uyarınca payların mirasçıları adına intikal ettirildiği ve pay defterinin düzenlendiği anlaşılmıştır. ... 'nun terekesinin tespiti davasının ... Sulh Hukuk Mahkemesi ... Tereke sayılı dosyasında olduğu, ... 'nun terekesine Av. ...'...

                    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tereke dosyasının halen derdest olduğunu, buğday ürün bedelinin terekeye dahil edilip edilmemesi kararı verilmesi halinde bu tespit kararının belirli olacağını, buna göre hukuki işlem yapılabileceğini, davanın ancak tereke temsilcisi tarafından açılabileceğini, davalı müvekkilinin de çiftçilik yaptığını, davalının masraflarını kendisi karşılayarak buğday ekimi yaptığını, bu işlemlerin müteveffa ve tereke ile bir ilgisinin bulunmadığını, buğday ekiminin davalının şahsi eylemi olup terekeye dahil edilecek bir bedel de bulunmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu