Tereke paylaşılmadığı sürece, mirasçılardan biri ya da bir kaçı tarafından sürdürülen fiili kullanımın, tereke adına olduğunu kabul etmek zorunludur. Bu durumda ortak murisi ... mirasçısı olan davalı ...'nın fiili kullanımının, tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davacıların davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 03.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar, tereke temsilcisi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Tereke tespiti, delil tespiti niteliğinde olduğundan, bu davaya asli veya feri müdahalede bulunulması da söz konusu olamaz. Mirasbırakandan alacaklı olduğunu iddia eden Maliye Hazinesi vekili talep ettiği vergi borcunun ödenmesi konusuyla ilgili, mirasçılara karşı tespit niteliğindeki bu davadan sonra dava açması da mümkün bulunduğuna göre, temyiz edeninin taraf sıfatı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Maliye Hazinesi vekilinin temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, 04.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...
Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada İzmir 14. Sulh Hukuk ve Urla Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümleri yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Kars Sulh Hukuk ile Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Dosya kapsamından, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre düzenlenen nüfus kayıt örneğinde müteveffanın son yerleşim yeri "... Paşa Mah. Küçük ... bey Cad. No:118 İç Kapı No:2 .../..." adresi ise de murisin fiili yerleşim yerinin tespit edilmediği anlaşılmıştır. Murisin yerleşim yeri adresinin kolluk gücü ile araştırılarak tesbiti ile belgelendirilmesi ve dosya arasına konulması, ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 589/1 maddesi gereğince, "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan tüm önlemleri alır."Somut olayda, davacı terekenin tespiti ile tereke malı olarak tespit edilecek büyükbaş hayvanlar ile müstakbel kredi borçlarının mirasçılar arasında paylaştırılması isteğiyle eldeki davayı açmış; 04.11.2014 tarihli celsede davacı vekili, davacının miras payının bedelinin tahsilini talep ettiğini beyan etmiştir.Mahkemece de "tereke mevcudu büyükbaş hayvanların değerinden 1/2'sinin davacının hissesine düştüğü" gerekçesiyle "davanın kabulü ile 26.400,00 TL'nin davalılardan müteselsilen yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine" karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan başkasına veya başka bir şeye karar veremez." Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verilebilir....
un tereke temsilcisi olarak atandığı ve Mahkemece davanın reddine ilişkin kararın tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği, kararın davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf edildiği, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan incelemede; tereke temsilcisinin aynı zamanda davacılar vekili olan Avukat ...'ı vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletnamenin, dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla; 1. Tereke temsilcisi ... tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla Av. ...'ın vekil tayin edildiğine ilişkin vekaletname var ise temin edilip evraka eklenmesi, 2. Bahsi geçen vekaletname yok ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Somut olayda; davalının hüküm tarihinden önce 03/03/2020 tarihinde ölümü ile vekalet ilişkisinin sona erdiği, davalının mirasçılarının tespit edilmediği ve Avukat ...'e mirasçılar tarafından verilmiş bir vekaletname bulunmadığı, bu haliyle taraf olması gereken davalı mirasçılarına gerekçeli kararın ve davacının istinaf dilekçesinin tebliğ edilmediği, bu nedenle davalı mirasçıları yönünden istinaf başvuru sürecinin başlamadığı anlaşılmaktadır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulmalıdır....
Somut olayda; davacının hüküm tarihinden önce 29/07/2020 tarihinde ölümü ile vekalet ilişkisinin sona erdiği, davacının mirasçılarının tespit edilmediği ve Av. ...'ya mirasçılar tarafından verilmiş bir vekaletname bulunmadığı, bu haliyle taraf olması gereken davacı mirasçılarına gerekçeli kararın ve davalıların istinaf dilekçesinin tebliğ edilmediği, bu nedenle davacı mirasçıları yönünden istinaf başvuru sürecinin başlamadığı anlaşılmaktadır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş olup mahkemece tereke temsilcisi ....'ın temsil olunan terekede hak sahibi olan ... aleyhine açılan boşanma davasında davacı vekili olarak görev yaptığı hususu, Aksaray 2.Aile Mahkemesi'nin 2018/1135 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğundan tereke temsilcisi olarak atanan .... ile terekede hak sahibi olan ... arasında menfaat çatışması bulunduğu, ...'ın tereke temsilcisi olarak atanmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz eden temsilci...'ın itirazının kabulü ile; Aksaray 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18/09/2018 tarihli ve 2016/973 esas, 2018/876 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Aksaray 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davada yetkili mahkemenin miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olduğu ,muris ...'ın ölmeden önceki güncel mernis adresinin de yerleşim yeri adresinin de ... mahallesi, ... caddesi, No:.../1 Kurucaşile / Bartın olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....