Çekişmeli taşınmazların tapu kayıt maliki olan davalılar ile davacı (ve murisi) arasında miras ilişkisi bulunmamakta olup, davalı taraf, davacının miras bırakanı Mustafa terekesine göre 3. kişi durumundadır. Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır....
Mirasçılardan birinin, terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Ne var ki bir mirasçının terekeye dahil bir taşınmaz hakkında, 3. kişi davalıya karşı tapu iptali ve kendi adına tescil isteminde bulunmasının önünde yasal bir engel yoktur. Ancak bu halde, davacı yanın dava konusu taşınmazın muristen satış, bağış veya terekenin taksimi yoluyla kendisine intikal ettiğini, kısacası taşınmazın terekeden ayrıldığını ve bu yolla kendisine intikal ettiğini ispat etmesi gerekecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) ve Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar 30.09.2014 tarihli dilekçe ile; terekeye temsilci atanması istemiyle Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, “...Terekeye temsilci tayini davasına bakma görevinin Tereke Mahkemesine ait olduğu ...” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi, “...Tereye temsilci tayini davasına bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu...” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 17....
Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları tatip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır (TMK md. 640 ). Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Muris Kamile İpek 15.04.2009 tarihinde vefat etmiş olup terekesi henüz taksim edilmemiştir. Terekenin idaresi hususunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. O halde mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere terekeye temsilci atanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Davalı T3 mirasçıları Fatmana Şan, Ümmügülsüm Koca, Nafiye Özcan, Feyzullah Koca, Neriman Akdağ ve Halil Koca, müşterek olarak sundukları 25/01/2023 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dahili davalı T6 ile aynı sebepleri ileri sürerek, tereke temsilcisi olacak Çetin Üstündağ'ın davacının oğlu olduğu için terekenin tamamını temsil edeceği için T3 ile husumetli bir kişinin oğlunun tereke temsilcisi atanmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, T3'nın mirasçıları olarak Çetin Üstündağ'ın tereke temsilcisi atanmasını kabul etmediklerini beyan ederek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir....
Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin, terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Bu durumda davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir....
Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke 4721 sayılı TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği elbirliği mülkiyete tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmışsa tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK. 11/11/2009 tarih, 2009/458 Esas 2009/498 Karar) Muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda 01/04/1974 tarih ve 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca hakkı zedelenen her mirasçı kendi miras payı oranında istekde bulunabileceği gibi taşınmazın terekeye iadesini diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına iptal ve tescilini de isteyebilir (Y. 1....
taşınmaz tahliye edildikten sonra (Kaymakamlık veya dava yoluyla) emsal kira bedelleri tespit edilerek kiraya verilmesini, davacının haksız ve kötüniyetli taleplerinin reddine, cevap ve karşı dava dilekçelerindeki talepleri doğrultusunda terekeye temsilci atanarak davanın kabulüne, tereke temsilci tarafından gerekli işlemlerin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras ortaklığına temsilci atanması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasının kabulüne dair ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.11.2012 gün ve 1206/1525 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava TMK’nun 640/3. maddesi uyarınca muris ...’ın vefatı üzerine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki, muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davasının takibi için terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, mirasçıların birden fazla olması, terekedeki hak ve borçlar henüz taksim edilmediği ve müşa halinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, mirasçılardan ...’ın terekeye temsilci atanmasına karar verilmiş, karar davalılardan ... tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....