SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2019/9 TEREKE DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli)(İhtiyati Tedbir Talepli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle, müvekkili T1 T.C Kimlik numaralı Hikmet Fevzi Halıcı'nın 28/09/2018 tarihinde vefatı sebebi ile ilgilinin terekesinin tespitini talep ettiğini, iş bu dosya kapsamında yapılması gereken işin terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarının tespit edilip deftere geçirmekten ibaret olduğunu, bu hali ile tapu kayıtlarında Hikmet Fevzi Halıcı'nın pasifinde bulunan Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Cedit Mahallesi, 526 Ada, 7 Parsel(1/2'si), Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Cedit Mahallesi, 516 Ada, 59 Parsel(Tamamı), Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Cedit Mahallesi, 516 Ada, 51 Parsel(1/2'si), Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Gez Mahallesi, 716 Ada, 62 Parsel (Tamamı), Erzurum İli, Yakutiye İlçesi, Ayazpaşa Mahallesi, 512 Ada, 40 Parsel(1/2'si) olarak tapuya kayıtlı taşınmazlar...
Hukuk Dairesince, davacı ... ile tereke temsilcisinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile; ibraname başlıklı belgede imzası bulunan davacılar (......) yönünden verilen red kararının doğru olduğu, ancak imzası bulunmayan davacı... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli ve bir kısım davacılar ile tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 30.11.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Binalı Sarıtaş ve vekili Avukat ... ile tereke temsilcisi ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve tereke temsilcisinin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....
nun hisselerini temsilen tüm iş ve işlemleri yapmak ve tereke menfaatlerinin korunması için adli mercilerde yapılacak işlemleri yapmak, tereke için ilgili duruşmalara katılmak ve icra takiplerinde terekeyi temsil etmek üzere yapılacak işlemlere katılmak üzere müvekkil Av. ...'ün duruşma günü olan 14.11.2023 tarihine kadar tereke memuru olarak atanmasına karar verildiğini, yine Tereke Mahkemesinin 27.04.2023 tarihli ara kararıyla ... Tic. A.Ş., ... A.Ş., ... Dış Tic. A.Ş., ... San. Ve Tic. A.Ş., ... Turizm San. Ve Tic. A.Ş., ... İnşaat A.Ş., ... İnşaat A.Ş. ve ... İnşaat A.Ş. şirketlerinin 21.03.2023 tarihinde yapılan genel kurullarında alınan kararların iptali için dava açmak üzere tereke memuru Av. ...'...
Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkında olduğu gibi karar düzeltmeye getirmek de miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....
, terekeye ait gayrimenkullerin tereke temsilcisi tarafından düşük miktarla kiraya verildiğini, pek çok menkul malın kaybolduğu halde mahkeme hakiminin tereke temsilcisini isticvap etmeyerek terekenin zarar görmesine göz yumduğunu, geç rapor sunan bilirkişiye yüksek bilirkişi ücreti takdir ettiğini, önceki tereke temsilcisi avukatının isticvap edilmediğini pek çok yönde dilekçe verdiği halde yerine getirilmediğini, mahkeme hakiminin yapmadığı işlemler sebebiyle terekenin ve kendisinin zarara uğradığını..." belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur....
Orman Yönetimi vekili taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun ileri sürerek, ... vekili, katılan ... ve arkadaşlarının dayandığı tereke tespit ve tenkis davalarının, uyuşmazlığın çözümü için bekletici mesele yapılması konusundaki bozma gerekçesinin somut olayla bağdaşmadığı ve usûl hükümleri bakımından tereke tespit ve tenkis davalarının, taşınmaz mülkiyetinin aidiyetine ilişkin eldeki kadastro tespitine itiraz davasına bekletici mesele yapılamayacağı, davaya katılan ... Ailesinin taşınmazlar üzerinde en ufak bir zilyetliği bulunmadığı gerekçeleri ile karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Kural olarak; usûl hükümleri bakımından tereke tesbit ve tenkis davaları, taşınmaz mülkiyetinin aidiyetine ilişkin eldeki kadastro tesbitine itiraz ve tescil gibi eda davalarına bekletici sorun ya da bekletici önmesele yapılamıyacağı gibi esasen; eda davaları, tereke tesbit ve tenkis davalarına bekletici mesele sayılmalıdır....
ün terekesine ...’in tereke temsilcisi olarak atandığı, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....
Bu nedenle davacılar vekilinin karara karşı karar düzeltme hakkı da bulunmadığından karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, Tereke temsilcisinin karar düzeltme sebeplerinin incelenmesine gelince, Mahkemece verilen gerekçeli kararın ilk tereke temsilcisi olan ...’e usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği gibi tereke temsilcisinin karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenlerin de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymadığından, karar düzeltme isteğinin REDDİNE, tereke temsilcisinden HUMK'un 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 490,00 TL para cezası alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine, 24/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/3 esas 2015/4 karar sayılı ve 20.01.2004 tarihli tereke dosyasında yargılama sırasında ölen davacı ... terekesine ...’ın temsilcisi olarak atandığı, duruşmalara katılan tereke temsilcisine gerekçeli kararın tebliğ edildiği, ancak; kararın davacı ... Biginsoy mirasçıları vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/10/2022 tarihli, 2021/1372 Esas, 2022/1784 Kararında hükmedilen tereke temsilcisinin emek ve mesaisine karşılık yıllık 2.000,00 TL' lik ücret yönünden herhangi bir karar verilmediğini ileri sürerek tereke temsilcisine hükmedilmeyen ücret yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Muris Karin ve mirasçı Tansu vekili 09/05/2023 tarihli istinaf cevap dilekçesinde; istinaf edenin 25/10/2022 tarihinde tereke temsilcisi olarak atandığını, 04/01/2023 tarihinde feragat edildiğini, davanın bu nedenle reddine karar verildiğini, tereke temsilcisinin görevinin başlamadan sona erdiğini, tereke temsilcisinin duruşmalara katılmadığını, yalnızca istinaf dilekçesi verdiğini, temsilcinin görevi son bulduğundan istinaf başvurusunun reddinin, kararın tereke temsilci ücreti dışında kalan kısımlarının kesinleştirilmesi gerektiğini beyan etmiştir....