Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/54 esasında kayıtlı olan murisin terekesinin, resmi defter tutulması yolu ile tespitini talep ettikleri görülmektedir. TMK.nun 625. maddesi, resmi defter tutulması süresince icra takibi yapılamayacağını öngörmekte olup, açılmış olan takiplerin iptal edileceğine ilişkin bir hüküm içermemektedir. Bu durumda takip, defter tutulması sona erip, mirasçılara tutulan defter gereğince mirası kabul veya reddetmeleri için TMK'nun 626 ve 627. maddeleri gereğince, verilecek bir aylık süre sonuna kadar ertelenir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca, resmi defter tutulmasının sonucu beklenerek, mirasçıların TMK.nun 627.maddesi uyarınca verecekleri karara göre sonuca gidilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke İstemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:28.01.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık terekeye ait defter tutulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yine TMK'nun 625. maddesinde "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bu husus mirasçı borçlular tarafından İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke (Resmi defter tutulması) ... ve ... ile ... aralarındaki tereke (resmi defter tutulması) davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.01.2012 gün ve 2/1 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, miras bırakan ...’ın 21.03.2011 tarihinde öldüğünü, terekeye dâhil taşınır ve taşınmaz mallar bulunduğunu ileri sürerek terekenin tespiti ile mal varlığına ilişkin defterin tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ... adına çıkarılan davetiye usulüne uygun tebliğ edilememiş ise de, 11.07.2011 tarihli oturum ve aynı tarihli keşfe katılmış, müteveffanın bir kısım ev eşyaları tutanakla kendisine teslim edilmiş, davadan haberdar olmasına karşılık her hangi bir savunmada bulunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve defter tutulması isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin aktif ve pasiflerinin tespitine karar verilmiş, hükmü taraflar istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2022/13 2022/17 DAVA KONUSU : Tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan 06/09/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; muris Yeldoğan Taymez'in 22/08/2022 tarihinde vefat ettiğini, murisin aktif ve pasif tereke mevcudunun tespit edilmesini talep etmiş ve dava dilekçesinin ekinde ölüm belgesini sunduğu görülmüştür. Davaya bakan İstanbul Anadolu 24. Sulh Hukuk Mahkemesi Mahkemesi davaya, Kocaeli Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı vermiş, bu karar davacı vekilince süresinde istinaf edilmiştir....
Davalılar vekili, davalıların murise ait terekenin resmi defterinin tutulması için dava açtıklarını, resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için takip yapılamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/4 sayılı tereke dosyası ile, davalıların 15/07/2010 tarihinde tereke defterinin tutulması yönünde talepte bulundukları, mahkemece tereke defteri tutularak, mirasçıların mirası reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verildiğinden davanın husumet yokluğundan reddine, davacı tereke defterinin tutulması sonucunda mirasın hükmen reddine karar verilip verilmeyeceğini bilemeyeceğinden, dava açmakta kötüniyetli olmadığından kötüniyet tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ayrıca terekeye temsilci atanması davası genel esas üzerinden yürüyen bir dava iken terekenin tespiti ve resmi defterin tutulması davası tereke esası üzerinden yürüyen bir dava olup, tereke dosyası ile genel esastan yürüyen davalanın da birleştirilmesi uygun nitelikte bir karar değildir. Terekenin tespiti ve resmi defter tutulması ve terekeye temsilci atanması davaları ayrı ayrı yürümelidir. Murisin eşi kısıtlandığı için TMK 590. madde gereğince terekenin resmi defterinin tutulması gerekir. Öte yandan mahkemenin kabulüne kararda birleşen dosyanın taraflarının başlık da ayrıca gösterilmemesi de hatalı niteliktedir. Talep de mevcut olmakla murise ait talep edilen gayrimenkulün mahkeme tarafından mühürlenmesi gerekir. Davalılardan Gönül Leblecioğlu kısıtlıdır ve vasisi Sezer Ayyıldız'dır ve vasi vekil olarak Av. Cansu Cıncık'ı tutmuştur. Bu konuda vesayet makamının onayı da dosyada mevcut değildir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; resmi defterin tanzimine ilişkin usul ve esasların Medeni Yasa'nın 619- 631. maddeleri ile düzenlenmiş olup, yasa hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde tereke varlıklarının tespitini ve resmi defterin kim tarafından nasıl tutulacağının gösterdiğini, TMK.nun 620/1. maddesinin "Resmi defter, sulh mahkemesi tarafından düzenlenir; bu deftere terekeye ait aktif ve pasifler takdir edilen değerleriyle yazılır."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke, resmi defter tutmaya ilişkin davada Antalya 1. Sulh Hukuk ve 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 24.11.2004 tarihinde ölen muris ...'nın terekesi aktifleri borcunu karşılamadığından resmi defter tutulmasını talep etmektedir. Dava, T.M.Y.'nın 619. maddesine göre terekenin resmi defterinin tutulması istemine ilişkindir ve aynı maddenin 2. fıkrasına göre sulh hukuk hakiminden istenir. Dosya kapsamından, Antalya İlinde müstakil kurulu tereke hakimliği bulunmadığı, davanın terekeye ilişkin olmayıp, mirasın reddi hükmüne tabi olduğu ve genel olarak sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği tevzien 3. sulh hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmakla, bu mahkemece görülüp sonuçlandırılması gerekir....