ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2014 NUMARASI : 2012/118-2014/138 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava elatmanın önlenmesi yıkım ve ecrimisil karşı dava temliken tescil istemine ilişkin olup, yargılama sonunda elatma isteğinin reddine temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiş olup, taraflar arasında öncelikle temliken tescil davasının çözümlenmesi gerektiği açıktır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,24.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2013 NUMARASI : 2012/475-2013/655 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava elatmanın önlenmesi yıkım, birleşen dava temliken tescil, mümkün olmaz ise intifa hakkı tesisi istemine ilişkin olup, elatma isteğinin reddine, temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda öncelikle temliken tescil isteğinin çözümlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; “... davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın davacıya ait çaplı taşınmaza taşkın yapı yapmak suretiyle elattığı belirlenerek ve çapa üstünlük tanınarak elatmasının önlenmesine karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, davalının Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/658 esas sayılı dosyasında temliken tescil davası açtığını bildirmiş olması ve eldeki davada, diğer isteklerin yanında yıkım talebinin de yer alması ve temliken tescil davasında verilecek kararın eldeki davayı doğrudan etkileyecek olması, nedeniyle HUMK.’nun 45. maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle her iki davanın birleştirilerek görülmesi ya da temliken tescil davasının eldeki dava için bekletici sorun yapılması ve belirlenerek mülkiyet durumu gözetilmek suretiyle yıkım isteği yönünden bir karar verilmesi gerektiği” hususlarına değinilerek bozulması üzerine, mahkemece önceki kararda direnildiği belirtilerek davanın kabulüne...
Toplanan tüm delillere göre, temliken tescil isteyen davalı-karşı davacının murisinin taşınmaz çapa bağlandıktan sonra 1985 yılında taşınmaza ev yaptığı anlaşıldığından ve çaplı taşınmaza inşaat yapılması durumunda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamayacağından temliken tescil isteminin subjektif şartı olan iyiniyet koşulu gerçekleşmemiştir. Bu itibarla mahkemece, sübjektif iyiniyet iddiası kanıtlanamadığından davalı karşı davacının temliken tescil talebinin reddedilmesi gerekir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Temliken tescil şartları oluşmadığına ve dava konusu 439 ada 8 parsel sayılı çaplı taşınmaza, davalının duvar örmek ve bina yapmak suretiyle tecavüzde bulunduğu anlaşıldığına göre davacı-karşı davalının elatmasının önlenmesi ve kal talebinin kabulü gerekir....
Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir.(Sübjektif koşul) İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; temliken tescil isteyen ...'ın dava konusu taşınmazı tapu maliklerinden herhangi bir sözleşmeyle haricen satın aldığı kanıtlanamamıştır. Birleştirilen davanın davacısı ... 4721 sayılı TMK'nın 724....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar, arasındaki temliken tescil ve elatmanın önenmesi, kal davalarından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.01.2012 gün ve 2011/15419 - 2012/454 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine göre açılmış temliken tescil, birleşen davalar ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.. Mahkemece, temliken tescil isteminin reddine, müdahalenin önlenmesi ve kal istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, temliken tescil isteyen davacılar vekili temyiz etmiştir. Müdahalenin önlenmesi ve kal talebinde bulunan davacılar ... ve ... 511 ada 82 parsel sayılı taşınmazda 1/2'şer paylı maliktir....
Karşı davada Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanılarak temliken tescil talep edilmiştir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasının kabulüne, temliken tescil istemine ilişkin karşı davanın ise, reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davalısı ve karşı davacı temyiz etmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmaz tapuda 1227 parsel sayısıyla davacı ve karşı davalılar adına kayıtlıdır. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmünce bir taşınmaza malik olan kimse kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine de sahiptir. Malik malına haksız elatan kimselerin önlenmesini dava edebileceğinden, mülkiyet hakkına dayalı istem ile ecrimisil isteminin yazılı olduğu şekilde kabulünde yanılgı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, temliken tescil isteklerine ilişkin olup, mahkemece bir kısım davalılar hakkında elatmanın önlenmesine, davalı ... yönünden muhik tazminat karşılığında temliken tescile karar verildiği, hükmün davalı ... tarafından temliken tescil nedeniyle davacıya ödenmesine karar verilen tazminata yönelik temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına davanın kabulüne , davalının savunma yoluyla temliken tescil talebinin reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine, Bölge Adliye Mahkemesinin (1-D) bendinde yer alan davalı tarafından depo edilen ve davalıya iade edilmesi gereken temliken tescil bedeli olduğundan "davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen 1407,00 TL temliken tescil bedelinin davalıya iadesine" şeklindeki yazım maddi hata...
Kabule göre de; temliken tescil isteyen davacı-birleştirilen davanın davacısının temliken tescil talebinin tecavüzlü duvarları da içine alacak şekilde kabul edildiği halde aynı yerlerle ilgili olarak elatmanın önlenmesi ve duvarların kaldırılması şeklinde HMK’nun 297/2. maddesine aykırı şekilde çelişkili hüküm kurulması da yerinde değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....