Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde, davacıya ait taşınmaza taşan kısımda, müvekkilinin dairesine ait arsa payına isabet edecek kısmın uygun bir bedel karşılığında müvekkili adına irtifak hakkı kurulmasına veya temliken tescile karar verilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalı ise, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne; temliken tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Birleştirilen dava davalısı ... vekili ile davalılar ..., ... ve ... vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olaya gelince; Bölge adliye mahkemesince, bilirkişi raporunda (C) harfiyle gösterilen ve davalı ...’a ait üç katlı binanın 2,887 m2 lik taşkın olan kısmı yönünden, temliken tescil talebinin en önemli koşulu olan iyiniyetli yapılanma durumunun sözkonusu olmadığı gözetilerek, bu kısım yönünden de temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçeleri ile davalı ...’un irtifak hakkı kurulması veya temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 13.01.1994 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22.maddesinin (a) bendi uyarınca uygulama çalışmasının yapılmış olması, tesis kadastrosu ile yapılmış olan tespit ve sınırlandırmanın hatalı olduğunu ve yetersiz kaldığını göstermektedir. 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesine göre yapılan uygulama sonucunda halen taşkınlık var ise de, bu durum davacının kötü niyetli olduğunu söylemek için yeterli değildir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Asıl Dava: Elatmanın Önlenmesi Ve Kal, Birleşen Dava: Temliken Tescil Olmadığı Takdirde İrtifak Hakkı Tesisi Olmadığı Takdirde Bedel İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.10.2017 tarihli ve 2015/183 Esas, 2017/150 Karar sayılı kararıyla asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki temliken tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkının tesisi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.02.2008 gün ve 2008/1303 E, 2008/2447 K. sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R HUMK.nun 440/III-2. maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, Sulh Hukuk Mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da, yasanın öngördüğü, istisnalardan olmadığına göre, karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24/05/2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil veya irtifak tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03/12/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, anılan hüküm; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir....
Davanın reddine, temliken tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece; irtifak ... tesisi yönünde hüküm kurulması gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle davalı yararına irtifak ... tesisine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ... raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil, karşı davada irtifak hakkı tesisi veya temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 09.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, kal ecrimisil; karşı dava TMK 724'e dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
TMK' nun 725. maddesi gereğince temliken tescil, olmadığı taktirde ise; geçit irtifakı tesisi istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı yana ait taşınmaz içerisinde kalan kısmın temliken tescilinin talebi hususunda haklı olup olmadığı ile temliken tescilin mümkün olmaması halinde taleh konusu ettiği alan üzerinde geçit hakkı kurulup kurulamayacağı taraflar arasında ihtilaflıdır. Temliken tescile ilişkin yartalır oluşmadığı ve yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olması bir yana daha düşük değerde olduğu anlaşıldığından ifraz durumunun da mevcut olmaması görülmekle davacının temliken tescil isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de TMK'nin 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nin 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır: a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....