Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 1.5.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, (temliken tescil, olmadığı takdirde kazandırıcı zamanaşamı nedeniyle tescil) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda temliken tescil koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece 104 ada 4 no'lu parselin bedel ödenmeden davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bedel karşılığında tescile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Ayrıca dava kabul edildiği halde yargılama harç ve giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken davalı üzerinde bırakılması da yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulmasına karar verilmesini istemişlerdir....
tescil talebinin kabulüne karar verildiğini, Hatay Yayladağı ilçesi Çabala Mahallesi (eski 349) yeni 168 ada 4 parsel üzerindeki davacının yaptırdığı sabit olan ahır için talep edilen temliken tescil talebi yönünden, ahırın bulunduğu taşınmaz yönünden ifrazının mümkün olmadığı müzekkere cevaplarıyla anlaşıldığından temliken tescil yapılamadığını ve terditli talepler yönünden inceleme yapıldığını, sebepsiz zenginleşme hükümleri yönünden değerlendirme yapıldığını, denkleştirici adalet düşüncesi, dosya kapsamı, bilirkişi raporları ışığında taşınmaz üzerine yapılan ahırın dava tarihine göre belirlenen bedel üzerinden tazminata karar verilerek, davacının talebinin kısmen kabulüne karar verildiğini, 168 ada 4 parsel yönünden temliken tescil ihtimaline yönelik, tapuda hisseli malik görünen tarafların kardeşi olan T7 da davaya dahil edildiğinin görüldüğünü, dahili davalının verdiği dilekçe ve davacının lehine verilmiş beyanları da göz önüne alınarak, dahili davalıya yöneltilmiş bir tazminat...
Somut olayda; davacı dilekçesinde arazinin mülkiyetinin tamamının ya da yeterli kısmının TMK'nın 724. maddesi gereğince ve yakın akraba olan davalılar arasındaki muvazaalı devir nedeniyle temliken tescilini kabul edilmediği takdirde inşa edilen yapılar bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının 06.10.2003 tarihli harici satış ve teslim sözleşmesine göre iyiniyetli ve davalıların yakın akraba olduğu ancak, temliken tescil davasına konu taşınmazın ifraz edilemeyeceği nedeniyle davacının temliken tescil davasının reddine, terditli olarak açtığı tazminat davasının kabulüne, malzeme bedeli 232.053,71 TL'nin davalılardan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir....
Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, tapu dışı satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK'nin 724. maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı da TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237.maddesinde "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, temliken tescil, olmadığı takdirde muhtesatın davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece muhtesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından tespite yönelik olarak temyiz edilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 7.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, temliken tescil, olmadığı takdirde davacı tarafça yapılan binanın asgari levazım değerinin tazminen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, tapu iptali ve tescile yönelik isteminin reddine, asgari levazım bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Dosyanın adı geçen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725 inci maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725 inci maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyi niyetli olmasıdır....